İhracat krizi, tarım danışmanlarının istihdam sorunu, genç üreticilere hibe desteği, tahılda yaşanan düşüş ve diğer gelişmeler… İşte tarlasera.com gözünden Türkiye tarımının 2016 panoraması.
Tüm Türkiye için olduğu kadar tarımda da zorlu bir yıl geride bırakılıyor. Siyasal ve toplumsal iklimin ağırlığının yıl boyunca hissedildiği tarımda ekonomik zorluklar da 2016 sonuna doğru iyice gün yüzüne çıktı. Ancak 2017’den umutlu olmak için de pek çok geçerli neden elbette ki var.
1 Ocak’ta başlayan zorlu süreç
Geride bıraktığımız yılın ilk günü tarımsal ihracatta kriz döneminin de başladığı gün oldu. Uçak krizinin ardından sekteye uğrayan Türkiye-Rusya ilişkileri 1 Ocak’ta başlayan ambargo ile yeni bir boyut kazandı. Birkaç istisna dışında Rusya pazarına giden tüm sebze-meyve ürünlerinde duran ihracatın ne zaman yeniden başlayacağı yıl boyunca tarımın gündeminde kaldı.
Ekim ayında narenciye ürünlerine kapıların açılmasıyla umutlar artsa da, domates gibi kilit ürünlerde bekleyiş halen sürüyor. Yıl içinde özellikle örtü altı üreticiler ve komisyoncuların tepkilerine tanık olunan ihracat krizi süresince toplam zararın 100 milyon dolara yaklaştığı tahmin ediliyor.
Bitki beslemede gündem dolu bir yıl
Tarım sektörü 2016’ya bir de olumlu haber ile başladı. Uzun süredir gündemde olan ve 1 Kasım seçimlerinde pek çok partinin programında da yer alan gübre vergisinin düşürülmesi nihayet gerçekleşti, 1 Ocak’tan itibaren bitki besleme ürünlerinde KDV oranı yüzde 18’den yüzde 1’e çekildi.
Aslında tarımın 2016 ajandasında en yoğun sayfalar gübre sektörüne ait. Bu yıl ilk kez mazot ve gübre destekleri bir pakette toplanırken, Şubat ayında ise patlayıcı yapımında kullanıldıkları gerekçesiyle nitratlı gübrelerin satışına yasak getirildi. Bitki besleme sektöründe şok etkisi yaratan bu yasağın devam edip etmeyeceği önümüzdeki Şubat ayında netleşecek.
Genç üreticilere destek atılımı
Bu yıl ilk kez verilen genç üreticilere yönelik hibe desteği ise Nisan ayından itibaren tarıma ilgi duyan pek çok insanın ilgisini çekti. Tarımsal nüfusu gençleştirmeyi hedefleyen ve 3 yıl süreyle uygulanacak bu desteklerin tarımı bir cazibe merkezi haline getirmesi herkesin ortak beklentisi.
15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi ve ardından başlatılan operasyonlar tüm sektörlerde olduğu gibi tarımda da geniş yankı buldu. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı operasyonlardan en çok etkilenen dördüncü Bakanlık olurken, Ziraat Odalarından özel şirketlere kadar pek çok tarımsal kurumda da soruşturmalar ve görevden almalar yaşandı.
Ziraat mühendislerine bir şok, bir de umut
Mayıs ayında açıklanan 2016 desteklerinde tarım danışmanlarına ayrılan payın ve kontenjanın düşürülmesi de yılın bir diğer dikkat çekici gündemiydi. Ziraat mühendislerinin tepkilerine neden olan bu düzenlemenin ardından Eylül ayında kamu kuruluşlarında oluşan personel boşluğunu gidermek amacıyla bin 700 tarım danışmanı istihdam edileceği haberi bir nevi teselli oldu.
Tahıl üretimi düştü, pancarın yıldızı parladı
Yıl sonuna yaklaşırken tarımsal üretimin bilançosu da ortaya çıkmaya başladı. Özellikle tarla bitkilerinde can yakıcı bir gerileme yaşanırken buğday üretimi geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 8,8 azaldı, arpada ise düşüş yüzde 16’yı buldu.
2016’nın yıldızı ise uzun süredir kota tartışmalarının odağındaki şekerpancarı oldu. Pancarda yüzde 20’ye yakın rekolte artışının yanı sıra mısır, kuru soğan, kavun ve patlıcan da yükselişte olan ürünler arasında.
Havza bazlı destekler gündeme oturdu
Ekim ayında ise Başbakan tarafından açıklanan havza bazlı üretim ve destek modeli tarımın başat gündemi haline geldi. 741 bölge ve bu bölgelerde destek görecek ürünlerin listesi ilerleyen günlerde yayınlandı. Yeni model olumlu ya da eleştirel pek çok tepki alırken, 2017 itibariyle uygulamaya geçtiğinde etkileri daha belirgin hale gelecek.
Tarım arazilerinin kaderi 2016’da da değişmedi
Türkiye’nin tarım arazileri ve doğal alanlarında yaşanan daralma ne yazık ki 2016 yılında da devam etti. Artvin-Cerattepe’de ormanların yok edilmesine karşı yürütülen mücadele Türkiye’nin gündemine otururken İzmir-Menderes ve Isparta-Sütçüler’de tarım arazilerini riske atan madencilik faaliyetleri üreticilerin tepkisini çekti.
İstanbul'un tarihi Yedikule bostanlarında yapılaşma tehdidi 2016'da da sürerken, Küçük Menderes havzasında incirin altın madenine karşı edindiği kazanım ise umut vericiydi.
tarlasera için özel bir yıl
Eylül ayında 6. yaşını kutlayan Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera da Türkiye ve dünya tarımının ayrıntılarda gizlenen gündemini belirlemeye ve tarımın zengin dünyasına yeni değerler eklemeyi sürdürdü. Yıl içinde düzenlenen tarlasera Fotoğraf Yarışması ve tarlasera Abonelik Kampanyası da yoğun ilgiye mazhar oldu. 2016 yılı boyunca yukarıda sözü edilen tüm gelişmeler de dahil olmak üzere pek çok konu Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera ve tarlasera.com sayfalarında tüm yönleriyle kendilerine yer buldu.
Yenilenen tarlasera.com’un 2016 serüveni
2016 yılı tarlasera.com için de özel bir yıl oldu. Ocak ayında kendisini baştan aşağı yenileyen tarlasera.com modern tasarımı ve her zamanki gibi özgün içeriği ile tarımın profesyonelleri kadar tarıma ilgi duyan geniş bir kitlenin beğenisini kazandı. Tarımsal web yayıncılığına yeni bir soluk getiren tarlasera.com yıl boyunca özel haberleri ve zengin içeriğiyle takipçilerinin ilgisini her adımda biraz daha arttırmayı başardı.
Tarımın uzun yolculuğunda yeni bir yıla girerken, tarlasera da bu yolculuğun bir parçası olarak 2017’ye yeni umutlarla, evrensel değerlere ve gelişime duyduğu inançla ve elbette her daim yolda olmanın hazzıyla giriyor.
Tüm okurlarımızın, takipçilerimizin ve birlikte yürüdüğümüz yol arkadaşlarımız ve paydaşlarımızın yeni yılını kutlarız. Nice yeni yıllara, hep birlikte!