Pamukta 2017 yılına kadar prim desteklerinin artması paralel olarak üretimde de yükseliş yaşandı. Ancak 2 yılda artan girdi maliyetlerine karşı bu yıl hala açıklanmayan destekler, primlerin 2017’deki 80 kuruş/kg’a sabitleneceği tedirginliği yaratıyor.
Pamukta hasat hareketliliği Çukurova bölgesinden Güneydoğu ve Ege’ye doğru ilerlemeye başladı. Ancak bir yılın ürününü toplamaya hazırlanan üreticilerin içi bugünlerde hiç rahat değil. Bunun nedeni zamana karşı yarışılan şu süreçte pamuk alım fiyatları ve prim desteklerinin hala açıklanmamış olması.
Türkiye’nin geleneksel ürünlerinden olsa da 90’lı yıllardan sonra ciddi bir gerileme içine giren pamuk birkaç yıldır gözle görülür bir canlanma içine girmişti. Bu yükseliş, 2011 yılından itibaren 6 yıl boyunca prim desteklerinin her yıl bir miktar artmasına paralel olarak gerçekleşti. Sertifikalı tohum ve modern hasat makinelerinin pamuk tarımına adapte olması ise bu “ikinci bahar”ın en önemli nedeniydi.
Tablo 2017’den sonra değişmeye başladı
Kendisiyle özdeşleşen Çukurova bölgesinden çıkarak başta Güneydoğu Anadolu olmak üzere farklı alanlarda kendine yer bulan kütlü pamukta 2,3 milyon ton rekolteye ulaşılan 2017-18 sezonunun ardından ise işler değişti. Gübre ve ilaç maliyetlerindeki radikal artışa karşın geçtiğimiz sezon prim destekleri 80 kuruşta kaldı. Dövizde yaşanan krizle tarım makineleri sektöründe yaşanan daralma da mekanizasyondaki gelişmelere doğrudan bağlı olan pamukta alarm zillerinin çalması demekti.
Üretim maliyetlerinin artmaya devam ettiği 2019 yılının sonlarına yaklaşırken destek ve fiyatlar konusunda belirsizliğin sürmesi, pamukta yakın zamana kadar umut veren tablonun her geçen gün kararmasına neden oluyor. Geçtiğimiz hasat döneminde kilosu 4-4,6 TL ile açılan pamuk alım fiyatları bugünlerde 3-3,5 TL bandına düşmüş durumda. Desteklerin bu yıl da 80 kuruşa sabitleneceği söylentileri ise üreticilerin tedirginliğini arttırıyor.
Destekler kg başına 1,3 TL olmalı
Pamuk üreticilerinin en acil beklentisi, Geçen yıla oranla yüzde 23 oranında düşen ürün fiyatlarına karşı desteklerin girdi fiyatları oranında arttırılması. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) bu yıl için Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan talep ettiği prim desteği 1,3 TL. Türkiye’nin kendi ihtiyacının yüzde 60’ı kadar pamuk ürettiğini söyleyen TZOB Başkan Vekili Ahmet Bahadır Sezgin, “Yoksa ürettiğimiz bu yüzde 60’lık kısım bile çok aşağılara düşer” diye konuşuyor.
Geriye gidiş başlayabilir
Zamana karşı yarışın başladığı pamukta destek meselesi Meclis gündemine de girdi. “2016’da pamuk fiyatlarının biraz desteklenmesiyle ekim alanlarında 1 milyon dekar artış sağlanmıştı. Üretici yine desteklenirse pamuk ihtiyacımızın tamamını yurtiçinden sağlayabiliriz” diyen Milletvekili Orhan Sarıbal, prim desteklerinin 1,25-1,5 TL düzeyine çıkarılmadığı takdirde pamuk üretiminde yeniden geriye gidişin başlayacağı yorumunu yapıyor.
Münavebe faktörü ekim alanlarını daraltacak
Desteklerin halen açıklanmamasının pamuk piyasasını öngörülemez bir noktaya sürüklediğini söyleyen Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık ise üreticileri zora sokan bir diğer faktöre de değiniyor: “Bu yıl pamuk eken üreticilerimiz 310 bin hektarda münavebe yapmak zorunda. Bu ister isteme ekim alanlarını daraltacak. Fiyatlar istenildiği gibi olmazsa gelecek sezon üretim 950 bin tonlardan 500-600 bin ton seviyelere düşebilir.”