Tarım makinelerinde son 25 yılın en durgun dönemi yaşanırken, traktör satışları yüzde 63 düştü. En büyük risk ise makineli hasat sayesinde yıllar sonra ithalatçı konumdan çıkılan pamuk üretiminde.
Türk Lirasının dolar karşısında değer kaybetmesiyle başlayan ekonomik bunalım tarımın üç cephesinde kendisini her geçen gün daha net hissettiriyor. Gübre ve ilaç fiyatlarında yaşanan artışla ilk emarelerini veren kriz hali, tarım makineleri üretimi ve satışlarını da her ay bir öncekini aratacak noktaya getirmiş durumda.
Traktör üretimi 1 yılda üçte iki azaldı
Aslında tarım makineleri sektörünün lokomotifi olan traktör üretimine dair veriler bugünkü durumu özetler nitelikte. Yerli traktör üretimi geçtiğimiz Ağustos itibariyle bir önceki yıla oranla 3’te 2 oranında azalırken, aynı şekilde trafiğe çıkan yeni traktör sayısında 1 yılda görülen yüzde 27’lik azalma da bu olumsuz tabloyu tamamlıyor.
Daralma Ağustos’tan bu yana hızlandı
Türk lirasının yaşadığı değer kaybının üreticinin alım gücüne olan etkisini ise dramatik şekilde düşen tarım makineleri satışları ele veriyor. Türk Tarım Alet Makinaları ve İhracatçıları Birliği (TARMAKBİR) verilerine göre, kurdaki hızlı artışın yaşandığı Ağustos ayında sektörde yüzde 41 daralma yaşandı. Yaşanan daralma Eylül ayında yüzde 63 oranında düşen traktör satışlarına yansıdı.
Bu dönemde mekanizasyon alanında tek olumlu gelişme ise ihracatta yaşandı. Ağustos ayında 2017 yılı seviyesinde göre yüzde 17,8 artarak 528 milyon dolara çıkan ihracatta başrolü tarım ekipmanları oynuyor. Düşen üretime karşın 2018’de oluşan ihracat fazlasında ithal ürünler pazarının daralmasının da etkisi var.
Eski teknolojiyle üretim baştan kaybetmek demek
tarlasera’nın görüştüğü TARMAKBİR Genel Sekreteri Selami İleri, yaşanan sürecin tarımsal üretime doğrudan olumsuz etkisi olacağını dile getiriyor. “Tam da ekim sezonunun başladığı bu dönemde eski teknolojili makinelerle üretim yapmak zorunda kalan üreticiler, doğal olarak baştan kaybederek başlamak zorunda kalacak” diyen İleri, “Dolayısıyla toprak işlemeden hasat makinelerine kadar sezonluk birçok makinenin tedarikinde olumsuz bir dönem bizi bekliyor” diye konuşuyor.
Pamuğa geri dönüşün kahramanı hasat makineleriydi
Makinede yaşanan krizin en çok etkileyeceği ürünlerin başında pamuk geliyor. Pamuk üretimindeki artışla birlikte uzun yıllardan sonra ilk kez ithalatçı konumdan çıkan Türkiye’de bu başarının altında pamuk hasat makinelerinin büyük payı var. “Hasatta mekanizasyon oranının yüzde 90’lar ulaşması üreticinin pamuğa geri dönmesinin başlıca nedenlerinden” diyen İleri, üreticilerin pamuk hasar makinelerine yatırım yapamamasının bu durumu yeniden tersine döndürme riski taşıdığını söylüyor.
Makine bedelleri 3 katına çıktı
Endüstriyel bir ürün olarak pamuğun güçlü ticaret ağı gereği döviz bazında değerlendirildiğini hatırlatan İleri, Türk Lirası bazında makine bedellerinin yaklaşık 3 katına çıkmasına karşılık üreticilerin üretimin geleceği adına ısrarcı olabileceğini, “Üreticilerden gelen geri bildirimler, dövizde düşük faizde borçlanabildikleri takdirde hala yatırım yapabileceklerini gösteriyor” sözleriyle vurguluyor.