M.Ö. 300’lü yıllarda, o zamanlar Antik Yunan toprakları olan Sinop’ta yaşamış olan filozof Diyojen bir gün elinde su çanağıyla çeşmeye su içmeye gider. Ancak çeşmeye vardığında bir eşeğin (kimilerine göreyse küçük bir çocuğun) çeşmeye ağzını dayayıp su içtiğini görür. Bütün ‘aracı’lardan kurtulup sade bir yaşam sürülmesi gerektiğini savunan düşünür, bunu görür görmez elindeki çanağı bir kenara fırlatır ve o günden sonra o da ağzını çeşmeye dayayarak su içmeye başlar.
Yunanistan’da yaşanan ekonomik kriz, devlet cephesinden çeşitli ekonomik yaptırımlar ve kemer sıkma politikaları anlamına gelirken, geniş kitleler için de toplumsal aktivizm ve yaşam standartlarını belli bir seviyede tutma refleksini beraberinde getiriyor. Bu doğrultuda, alım gücünü artırmak amacıyla yaklaşık bir hafta önce başlayan “Patates Hareketi” yoğun ilgi görüyor. Hareket, tarım ürünlerinin üreticiden tüketiciye ‘aracısız’ bir şekilde ulaştırılması temeline dayanıyor.
Patates, soğan, sebze, bakliyat ve zeytinyağı gibi ürünlerin fiyatlarının tarladan mutfağa ulaşana kadar 7-8 katına çıkıyor olması ekonomik kriz ortamında üretici ile tüketiciyi işbirliğine götürürken, olan aracı kişi ve kuruluşlara oldu. Yüzde 50 daha ucuza satın alınan ürünler iki tarafı da sevindirirken, aracılar ise mafyatik yöntemlere başvurarak üreticiyi mahsulünü doğrudan tüketiciye satmaması yönünde tehdit etmeye başladı.
Öte yandan, Patates Hareketi devlet kurumları tarafından da destekleniyor. Yerel belediyeler ‘doğrudan alışveriş’in tarafları arasındaki irtibatı kurup, alışverişlerin organizasyonunu gerçekleştiriyor. Tüketiciden sipariş alan belediyeler, şehir merkezlerinde açılan noktalardan satışların yapılmasını sağlıyor. Yunanistan Kalkınma Bakanlığı ise ‘elektronik hal’ adıyla başlattığı uygulamayla üretici ile tüketiciyi internette buluşturup alışverişlerini sanal ortamda yapmalarına ön ayak oluyor.
Yeni uygulamaların ekonomik darboğazdaki kitleleri bir nebze olsun rahatlatması beklenirken, aracılara ise krizin yeni kurbanları olmaktan başka seçenek kalmamış gibi görünüyor. Ancak Yunan halkının, atası Diyojen gibi aracılara o kadar da ihtiyacı olmadığını fark etmesi bugün için bir çözüm olarak görünse de, Patates Hareketi kalıcı bir refahın kapısını açabilecek mi, bunu da zaman gösterecek.