Yükte hafif pahada çok ağır!

Hiç aktardan kilosu 20 bin liraya bir baharat aldınız mı? Yükte hafif, pahada ise bu denli ağır tek bir bitki var: Safran. Doğanın en değerli baharatı kabul edilen safranı bu mertebeye taşıyan ise 2 neden bulunuyor: Birincisi; beslenmeden sanayiye kadar farklı alanlara az bir miktarıyla sağladığı azami katkı, ikincisi ise doğada kendiliğinden bulunmadığı için tarımsal üretime bağlı bir bitki olması.

Kanseri önleyici özelliklerinin yanında, kullanıldığı yemekleri sarıya boyamasıyla bilinen bu özgün bitki Türkiye'de yalnızca Karabük-Safranbolu'da ve yalnızca 38 üretici tarafından üretiliyor. Türkiye'de her yıl ortalama 15-20 kg üretilen safran, yoğun bir boya kaynağı olarak boya sanayisi, kozmetik, gıda ve ilaç sektörlerinde kendine yer bulabiliyor. Kendiliğinden üreme yeteneği olmadığı için kaltivasyona bağlı olması bitkiyi ve yetiştiricilerini daha da özel kılıyor.

Karabük Valisi İzzettin Küçük, bu yıl yapılan ekstra dikimlerle safran üretiminin 25 kg'ye çıkarmayı hedeflediklerini söylüyor. Verilen destekler ve özellikle turistlerin oluşturduğu alıcıya yönelik pazarlama yöntemlerinden söz eden Küçük, ürünün gelecek yıllardan daha da ön plana çıkacağına vurgu yapıyor.

Hindistan, İran ve İspanya başta olmak üzere Kuzey Yarımküre'nin orta uşağı boyunca yetiştirilen safranın aynı kuşaktaki Türkiye'de de gelişmesi hem ekonomi hem de biyoçeşitlilik açısından büyük bir adım olacağa benziyor.