Rusya pestisit kalıntısına rastlandığı gerekçesiyle Türkiye’den gelen biber ve nar ürünlerinin ülkeye girişini durdurdu. Analiz süreçlerinin uzun ve kaotik bir hal almasından şikayetçi olan ihracatçıların gümrükteki bekleyişleri bir süredir devam ediyordu.
Söz konusu taze sebze ve ihracatı olduğunda Türkiye’den yurtdışına uzanan yollar içinde Rusya hem ürün çeşitliliği ve miktarı hem de toplam gelir bakımından trafiğin en yoğun olduğu adres. Ancak çok şeritli bu yolda “kazalar” da bir o kadar sık yaşanıyor.
Bundan 6 yıl önceki “uçak krizi”nin ardından Rusya’nın Türk ürünlerinin ithalatının durdurulmasıyla tamamen tıkanan bu trafiğin yeniden akıcılık kazanması uzun zaman almıştı. Buna karşın, ihracatın en önemli kalemi olan domateste aşama aşama genişletilmekle birlikte halen varlığını sürdüren kota uygulaması şartların eski rahatlığına dönmesini engelliyor.
Ancak iki ülke arasındaki sebze-meyve trafiğini ağırlaştıran çoğu kez belli şeritlerde meydana gelen tıkanmalar oluyor. Buna neden olan kazaların başında ise kalıntı sorunu, yani ihraç edilen ürünlerde tespit edildiği belirtilen pestisit kalıntıları geliyor. Kimi zaman analiz süreçlerine ya da konunun mevcut siyasi gündeme bahane edilmesine yönelik eleştiriler gelse de, kalıntı probleminin yerli ürünlere ve ihracata yok yere gölge düşürdüğü bir gerçek.
Önce zararlı, sonra kalıntı şoku yaşandı
Aynı gölge bu kez ihracatın halihazırdaki iki gözde ürünü olan nar ve bibere düştü ve 17 Kasım itibariyle Rusya’da Türkiye menşeli nar ve bazı biber çeşitlerinin ithalatı süresiz olarak durduruldu. Rusya’da kamu sağlığını denetlemekle görevli kurum Rospotrebnadzor’un gümrüklere ilettiği kararda bu ürünlerde yasal sınırın üzerinde tarım ilacı kalıntısına rastlandığı ve bunların arasında Rusya’da kullanımı yasak olan pestisitlerin de bulunduğu belirtiliyor.
Söz konusu biber ve nar ürünlerinde aynı durumun son dönemde birden fazla kez yaşandığı ifadesine yer verilen bu karardan yalnızca birkaç gün önce de toplam 40 tonluk nar, portakal ve greyfurtun Rusya Federasyonu’na girişine “içlerinde Akdeniz meyve sineğine rastlanması” gerekçesiyle izin verilmemişti.
Analiz süreçleri gitgide uzuyor
Üst üste alınan bu kararlar aslında Türkiye’den giden yaş sebze ve meyvelerin Rusya’ya girişinde son 1 yıldır giderek daha sık yaşanan aksamaların bir uzantısı. Bu aksaklıkların temelinde ise Rusya’nın biber ve narın yanı sıra domates, erik, üzüm ve kabak gibi ürünlere de kısmen ya da bütünsel olarak getirdiği yüzde 100 analiz şartı yatıyor.
Ürünlerde hastalık ve zararlı tespiti edildiği gerekçesiyle alınan bu kararlar aslında geçtiğimiz Eylül ayındaki biber örneğinde olduğu gibi kimi zaman geri çekilse de, geniş vadede söz konusu gümrüklerde analiz ve teslimat süreçlerinin giderek daha ağır ve kaotik bir hale geldiğini söylemek mümkün.
Adı konulmamış bir ambargo mu yaşanıyor?
Bir süredir Rusya sınırına ulaştırılan tüm ürünlerin analize tabi tutulduğuna dikkat çeken Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Başkanı Nejdat Sin, ihracat TIR’larının nar ve bibere yönelik yasak kararından daha önce, neredeyse 3 haftadır bekletildiğini söylüyor ve “Şimdi yolda olan TIR’lar varsa onlar da iade edilecek” diye ekliyor.
Ürünlerin kimi zaman 20 güne uzayan analizlere tabi tutulmaya başladığını, bazen de hiç analiz edilmeden geri gönderildiğini ifade eden ihracatçı Ali Uçak ise geçtiğimiz süreçte Rusya’nın sürekli yeni bir analiz şartı çıkardığından yakınıyor: “Bize gayrı resmi bir ambargo uyguluyorlar. Gümrükte bekleyen tonlarca ürün çürüme tehlikesiyle karşı karşıya.”
Narın ihracat yıldızı giderek parlarken…
Yaş meyve ve sebze pazarında domatesten sonra Türkiye’nin en önemli ikinci ihracat ürünü olan biberde son olarak 2020’nin Aralık ayında Antalya ve İzmir’den Rusya’ya yapılan sevkiyat bitki hastalıkları gerekçesiyle durdurulmuş, sonrasında ise Rusya Tarım Ürünleri Denetim Ajansı (Rosselkhoznadzor) tarafından ürüne yüzde 100 analiz zorunluluğu getirilmişti.
Rus pazarına girişi durdurulan diğer ürün olan nar ise son dönemde ihracat yıldızı parlayan meyve türlerinin başında geliyor. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 3’te 1 oranında artarak 126 milyon dolara ulaşan nar ihracatında alıcı ülkeler arasında yüzde 35’lik payıyla Rusya ilk sırada. 2020’de yüzde 44 oranında artarak 44,5 milyon dolar gelir getiren bu ihracat pazarında yükselişin devam etmesi için mevcut sorunun bir an önce çözüme kavuşması gerekiyor.