tarlasera
tarlasera SATIN AL
Kapat

14.06.2021

Üretmenin ve tüketmenin yeşil hali

Üretmenin ve tüketmenin yeşil hali

Küresel iklim değişikliğinin etkileri ve doğal kaynakların kirlenmesine karşı mücadelede ticari kuruluşlara büyük sorumluluk düşüyor. Tarımsal işletmeler tarafından da benimsenmeye başlayan “yeşil pazarlama” yöntemleri çevrenin korunması adına fark yaratıyor.

Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle hava sıcaklıkları giderek artıyor, buzullar eriyor, okyanuslar ısınıyor ve su seviyeleri yükseliyor. Çoğunlukla insan kaynaklı olan hava, su ve toprak kirliliği ise zaten tehdit altında olan doğal kaynakların üzerindeki baskıyı arttıyıor. İklimsel dönüşüm çevreye salınan tehlikeli atıkların yarattığı tahribatla birleşerek toprak ve ürün kayıplarını dramatik seviyelere taşıyor.

Tüm bu süreç insanları doğaya karşı daha bilinçli ve saygılı olmaya davet ediyor. Doğayı koruyacak adımlar atma konusunda başta küresel markalar olmak üzere ticari kuruluşlara büyük sorumluluk düşüyor. Markalar için üretimden satışa kadar her aşamada uygulanabilecek önlem ve stratejiler farklı. Bunlar arasında son dönemde ön plana çıkan ve tarım sektöründe faaliyet gösteren işletmeleri de yakından ilgilendiren konseptlerden biri de “yeşil pazarlama”.

İhtiyaçlar doğanın gözünden yeniden tanımlanıyor

Çevresel veya ekolojik pazarlama olarak da isimlendirilen yeşil pazarlama, toplum ihtiyaçlarının sürdürülebilir bir şekilde belirlenmesi ve karşılanmasından sorumlu bütünsel bir yönetim sürecini kapsıyor. Bu anlamda, tüketici istek ve gereksinimlerini karşılamaya yönelik her türlü çevre ve doğa dostu pazarlama faaliyetlerini içeriyor.

uretmenin-teketmenin-yesil-hali2.jpg

İlk olarak 1975’te ortaya atıldı

Yeşil pazarlama kavramı, ilk olarak Amerikan Pazarlama Derneği’nin 1975 yılında düzenlemiş olduğu “Ekolojik Pazarlama” konulu seminerde ortaya atılıyor. Uzun yıllar üzerinde tartışılan yapıldığı bu kavram zaman içinde literatürde yerini alıyor.

Bugünkü anlamıyla yeşil pazarlamanın amaçları arasında doğal dengenin korunması, doğal kaynakların en iyi şekilde değerlendirilmesi, en az seviyede enerji tüketimi, tüketicinin çevre dostu ürünlere yönlendirilmesi ve topluma çevre bilinci kazandırılması yer alıyor.

Yeşil üretmek için yeşil olmak gerek

Yeşil pazarlama dört aşamadan oluşuyor. “Yeşil hedefleme” adı verilen ilk aşamada çevre dostu ürünlerin tasarlanması ve işlenmesi yer alıyor. Bu aşamada dikkat çeken yaygın uygulamalardan biri üretilen çevre dostu ürünler, yani “yeşil ürünler” için geliştirilen “yeşil paketleme” tasarımları.

İkinci aşamada devreye giren “Yeşil strateji” kapsamında söz konusu marka, çevreye yönelimli stratejiler geliştirmeye başlıyor ve çevreci politikalarını saptamaya çalışıyor. Bu aşamada işletmenin kendi bünyesi içinde çevresel önlemler alıyor. Böylece yalnızca üretilen ürünlerde değil, pazarlama departmanından başlayarak işletmenin tümünde çevresel olguları benimsenmiş oluyor.

uretmenin-teketmenin-yesil-hali3.jpg

Eski ürünlere vedalaşma zamanı

Yeşil pazarlamanın üçüncü etabını “Çevresel oryantasyon” oluşturuyor. Bu aşamada artık “yeşil olmayan”, yani çevre dostu özelliklere sahip olmayan konvansiyonel ürünlerinin üretimi durduruluyor ve işletme kendisini yalnızca yeşil sınıfına giren ürünlerle üretim yapmaya adıyor. Bu süreçte yeşil ürünlerin de sürekli olarak yeni çevreci gereksinimlere uyum sağlayacak şekilde yenilenmesi gerekiyor.

Talebe göre arz ortadan kalkıyor

Pazarlamada “talebe göre arz” anlayışından tamamen vazgeçmenin kural olarak benimsendiği bu oryantasyon sürecinden sonra ise son aşama olan “sorumlu organizasyon” geliyor. Bu aşamada işletme yalnız yeşil politikalar uygulamakla kalmayıp, aynı zamanda “fırsat eşitliği” gibi diğer kritik ve güncel sosyal konularda da sorumluluk almaya başlıyor. Bu noktada çevresel gelişmeler sosyal sorumluluğun bir parçası sayılıyor ve pazarlama departmanı diğer departmanlarla ilişkilendiriliyor.

 

 


Yorumlar
  • Betul DİLSİZOĞLU

    Ziraat tarım bitki koruma bununla ilgili bilgilendirmeleriniz ve farkındalığımın arttıgını hissetmek beni cok mutlu ediyo

Yorum Yaz

Yorumunuz Gönderildi

E-Bülten

Başka yerde bulamayacağınız tarım ve kültür haberlerini düzenli olarak almak için aşağıdaki kutucuğa e-posta adresinizi yazın ve gönder butonuna tıklayın; tarlasera e-bülten adresinize gelsin!

En Çok Okunanlar

Tanımadığınız bitkiyi telefonunuza sorun!

Tanımadığınız bitkiyi telefonunuza sorun!

Tarım arazinizde ya da doğa yürüyüşlerinde rastladığınız yabani bir bitkiyi görür görmez tanımak ister miydiniz? PlantNet isimli akıllı telefon uygulaması bu zorlu görevi yerine getirmeye aday.

Meyve bahçesinde yabancı ot mücadelesi

Meyve bahçesinde yabancı ot mücadelesi

Meyve bahçelerinde kayıplara yol açan yabancı ot türleri sayılamayacak kadar çok! Ancak bu zararlılarla mücadele yöntemleri de bir o kadar çeşitli.

TMO’dan buğday, arpa ve mısır hamleleri

TMO’dan buğday, arpa ve mısır hamleleri

Hububat fiyatlarında dünya ölçeğinde yaşanan dalgalanmalar Türkiye’yi de alarm durumuna geçirdi. TMO’nun buğday, arpa ve mısır kararları piyasada istikrarı amaçlıyor.

Meyve ağaçlarının kabusu ökse otu

Meyve ağaçlarının kabusu ökse otu

Birçok ağaç türünde yarı parazit olarak yaşam süren ökse otu, meyve üreticilerinin baş belası olabiliyor. İşte ökse otundan kurtulmanın püf noktaları.

Zeytinde yanlışlar ve doğrular

Zeytinde yanlışlar ve doğrular

Özenli bir bitki koruma ve gübreleme zeytinde sonucu tamamen değiştiriyor. tarlasera zeytinde sık yapılan hataları uzmanlara sordu.