Deniz salyası olarak da bilinen müsilaj sorunuyla boğuşan Marmara Denizi’nde temizleme çalışmaları başlarken bu maddenin tarım alanlarında faydalı olma potansiyeli de incelenmeye başladı.
Marmara Denizi’nin hem yüzeyini hem de derinliklerini aylardır etkisi altına alan müsilaj ya da diğer adıyla “deniz salyası”nda tehlikenin boyutları büyüyor. Denizdeki canlı yaşamını tehdit eden ve Karadeniz’in yanı sıra Ege kıyılarında görülmeye başlayan soruna Marmara Denizi Koruma Eylem Planı hazırlanırken bölgede Salı gününde karadan ve denizden temizlik çalışmaları da başladı.
Denizde oluşan mikroorganizmaların salgıladıkları organik bileşiklerden oluşan müsilaj, normal şartlarda belli mevsimsel dönemlerde kısa süreyle yaygınlaşabiliyor. Ancak Marmara’da geçtiğimiz yılın sonlarından bu yana süren ve giderek yoğunlaşan müsilaj varlığı bu mikroorganizmalarda aşırı bir artış olduğunun göstergesi.
İklim değişikliği ve atıkların yarattığı kirlilik
Bu olağandışı sürecin altında yatan nedenlerden biri küresel iklim değişikliğinin bir sonucu olarak artan deniz sıcaklıkları. Bu yıl son 40 yıllık sıcaklık ortalamasının 2,5 derece üzerinde olan Marmara Denizi durağan bir iç deniz olmasının da yardımıyla bu dönüşümden doğrudan etkilenmeye başlamış durumda.
Denizdeki biyolojik yaşam için büyük tehdit oluşturan bu oluşumu tetikleyen asıl faktör ise doğrudan insan kaynaklı. Karasal atıklar nedeniyle uzun yıllardır kirlilik sorunuyla boğuşan Marmara Denizi’nde görülmemiş boyutlara ulaşan müsilaj, denizdeki ekosistemin endüstriyel ve evsel atıkların yarattığı etkilere karşı koyma gücünün çok azaldığına işaret.
Pestisit veya gübre yapılabilir mi?
Özellikle denizde aşırı çoğalan bitkisel planktonların neden olduğu deniz salyası şeffaf, yapışkan ve sümüksü yapıya sahip bir madde. Bu maddenin artışı kirlenmenin dolaylı bir göstergesi olmakla birlikte su yüzeyinin müsilajla kaplanması deniz ile hava arasında hayati olan alışverişi de engelleyerek olumsuz etkiye neden oluyor.
Üzerinde ağır metallerin birikebilmesine karşın deniz salyası kendi başına kirletici bir özellik taşımıyor. Birkaç gündür Marmara Denizi’nden toplanmakta olan müsilajın yapısı farklı laboratuarlarda incelemeye alınırken, ondan organik bir madde olarak hangi alanlarda faydalanabileceği üzerine çalışmalar da hızlandı. Ön plana çıkan alanlar arasında ilk sırada ise tarım geliyor.
Toprağın su tutma özelliğini arttırabilir
Müsilajın zirai ilaç ve gübre yapımında kullanılabilme potansiyeli olduğunu söyleyen Bursa Teknik Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Yılmaz, “Öncelikle kimyasal ve biyoteknik özelliklerini anlamaya çalışıyoruz. Bu tip maddeler tarım alanlarında toprağa verildiğinde su tutma özelliği artıyor. Ya da antibakteriyel veya böceklere karşı etkisi varsa tarım zararlılarına karşı kullanılabilir” diyor.