Bitki beslemede ağırlaşan maliyetler karşısında üretici desteklerinin yüzde 100 arttırılacağı duyuruldu. Ancak 2020 başına oranla gübre fiyatlarındaki artış da yakında aynı seviyeye ulaşacağa benziyor. Enflasyona dair en iyimser tahminler ise sonbaharı işaret ediyor.
Döviz kurlarında uzun süreden beri yaşanan artışla Türkiye tarımının içine düştüğü finansal darboğaz en yoğun şekilde ithalata bağlı üretim kalemlerinde yaşanıyor. Dışa bağımlılığın üst düzeyde olduğu ayçiçeğinde rekor seviyelere ulaşan fiyat artışları bunun ürün bazındaki en canlı örneği. Üreticilerin girdi maliyetlerindeki yükseliş ise bir bütün olarak tarım sektörünün soluğunu kesiyor.
Üretimin olmazsa olmazı olan bitki besleme ürünleri, yaşanan bu enflasyonun sıcak karnını oluşturuyor. Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgının gölgesinde geçen son 1 yıl içinde gübre fiyatları aslında küresel çapta hızlı bir artış eğiliminde. Ancak bitki beslemenin ithal gübrelere bağımlı olduğu Türkiye gibi ülkelerde bu artış daha dramatik şekilde yaşanıyor.
Hububatta dekar başına 8 TL destek verilecek
Zamlar karşısında çoğu üreticinin ilk feragat ettiği girdi kalemi olan gübrede yaşanan krize dair uzun süredir beklenen adım ise dün itibariyle atıldı ve gübre desteklerinde yüzde 100 oranında artış yapılacağı açıklandı. Buna göre dekar başına 8 TL gübre desteği uygulanan hububat ürünlerinde bu tutar 16 TL’ye, organik ve organomineral gübre kullanan üreticilere dekar başına verilen ek 10 TL’lik destek ise 20 TL’ye yükselecek.
Gübrenin destek bütçesi daraltılmıştı
Kasım ayında açıklanan 2021 bütçesinde tarımsal desteklere ayrılan payda artış yaşanmazken, gübreye ayrılan destek bütçesi ise yüzde 6,2 oranında daralarak 788 milyon TL’ye gerilemişti. Dün duyurulan destek artışıyla birlikte bu tutar da iki katına çıkarak 1 milyar 576 milyon TL’ye ulaşacak.
Mazot desteğiyle birlikte verilen gübre destekleri geçtiğimiz yıl bitki besleme uygulamalarının yoğunlaştığı Mart-Nisan sürecinde üreticilere ulaştırılmıştı. Bu sezonki destek ödemelerinin tarihi ise henüz belirsiz. Ancak ödeme tarihlerinden de önce gelen bir soru var; o da açıklanan yüzde 100’lük artışın maliyet sorununa çözüm olup olamayacağı.
Bir yılda yüzde 53-87 enflasyon
Üreticilerin en çok kullandığı bitki besleme ürünü olan üre gübresinde Türkiye ihtiyacının yalnızca yüzde 15’ini kendi üretiyor, yüzde 85’lik tüketim ise yurtdışından tedarik ediliyor. Bugün itibariyle üre gübresinin ortalama fiyatı ton başına 3 bin TL civarına yerleşmiş durumda. Bu, 2020 yılı Ocak ayına oranla yüzde 82’lik bir artışa denk geliyor.
Verimliliğin diğer bir kritik öğesi olan DAP gübresi ise 1 yıl içinde en çok fiyat artışı yaşanan ürün. Bir ton DAP gübresinin fiyatı yüzde 87’lik bir artışla 3 bin 500 TL’ye yaklaştı. Aynı zaman diliminde amonyum sülfat fiyatları yüzde 74 artarak bin 650 TL, yüzde 53 zamlanan 15-15-15 taban gübresinin fiyatı ise ton başına 2 bin 600 TL’ye yükseldi.
Fiyatlar en erken sonbahara kadar durulmayacak
Yüzde 53 ile 87 arasında yaşanan bu enflasyon karşısında desteklerin yüzde 100 artması ilk bakışta üreticiyi avantajlı kılıyor. Ancak bunun için önce fiyatlardaki tırmanışın durması gerekli. Ancak ne yazık ki mevcut grafikler bunun tersini söylüyor. Yalnızca üre gübresinde Türkiye’nin ithalat yaptığı ülkelerin özellikle Kasım ayından bu yana sık sık fiyat arttırıyor olması bile enflasyonun devam edeceğinin bir işareti.
Uzmanlar da küresel bitki besleme pazarında yaşanan bu ateşin bir süre daha sönmeyeceği uyarısını yapıyor. ABD’deki Kansas Devlet Üniversitesi’nden tarım ekonomisti Gregg Ibendahl da onlardan biri. Gübre fiyatlarının en erken 2021 sonbaharına kadar yükselmeye devam edeceğine dikkat çeken Ibendahl, özellikle amonyum bazlı bitki besleme ürünlerinin yaz aylarında bir önceki yıla oranla yüzde 50 artışa sahne olabileceği uyarısını yapıyor.
Azotlu gübrelerde yeni zamlara hazır olmalı
Bitki besleme sektörünün 2021 tahminlerinde pandemi sürecinin yanı sıra tedarikçi ülkelerde pazarın izlediği seyre de dikkat çekiliyor. Hollanda merkezli Rabobank’in yayımladığı araştırmada dünyanın en büyük gübre ihracatçısı olan Çin’in özellikle DAP ve üre gübresinde azalan ihracatının büyük bir arz boşluğu yarattığı belirtilirken, Avrupa genelinde üre ve amonyum sülfat gibi azotlu gübrelerde fiyat artışının sonbahar ekimlerine kadar süreceği öngörülüyor.
Oyunu yeni baştan kurmak gerekiyor
Tüm dünyanın her gün yeni bir gelişmeye uyandığı Covid-19 salgınının yarattığı ortam içinde bulunduğumuz yıla dair yakın vadeli tahminleri bile zorlaştırsa da, gübre pazarına dair öngörüler şu görüşte birleşiyor: Fiyat eğrisi bir süre daha sağ üst köşeyi göstermeye devam edecek. Bu da, enflasyonun yakın zamanda pandemi öncesine göre yüzde 100’lük eşiği geçebileceği anlamına geliyor.
Ne olursa olsun, son 3 yıldır dekar başına 4 ve 8 TL standardına oturmuş olan gübre desteklerinin iki katına çıkması üreticiye bir nebze nefes aldırmaya aday. Ancak bu nefesin düzenli ve sağlıklı devam etmek zorunda. Bunun için de hem gübrede, hem de maliyet tablosunun yine geçmişi mumla arattığı tohum ve zirai ilaç gibi üretimin diğer sacayaklarında da oyunun en baştan, yerli üretimden yana kurulması gerekiyor.