Nevşehir-Avanos’ta altın arama çalışmaları nedeniyle kesilen ağaçlar ve açılan kuyular bölgedeki doğal ve tarımsal dokuyu tehdit ediyor.
Jeolojik yapısı ve tarihsel dokusuyla Kapadokya dünyanın en kendine özgü noktalarından biri. Bölgenin sembolü olan peribacaları, yeraltı şehirleri ve mağaralarıyla “Dünyanın yeni 25 harikası” unvanını alan Kapadokya, üzerinde taşıdığı binyıllar öncesine kadar uzanan uygarlıkların izleriyle de UNESCO Dünya Kültür Mirasları listesinde yer alıyor.
Tüm bu renklerin gölgesinde Kapadokya’nın çoğu kez göz ardında kalan bir de bitkisel dokusu var. Bölgede yoğun olarak yapılan tahıl ve patates üretiminin bir bölümünün yanı sıra özelikle Avanos bölgesinde bağcılık da çok önemli bir yer tutuyor. Bölgedeki ağaçlandırılmış alanlar ise bozkırın ortasında birer nefes ve gölge kaynağı olarak yükseliyor.
İşte Kapadokya’nın bu özgün bitkisel dokusu bugünlerde can sıkan bir haberle gündemde. Avanos ilçesi sınırlarında bulunan Özkonak-Derinkuyu yeraltı şehirlerinin olduğu bölgede yabancı bir şirket tarafından başlatılan altın arama çalışmaları başlatıldı. Ziyaret dağının eteklerinde bulunan bölgede ağaç kesimine neden olan çalışmalar yöre halkının tepkisine neden oluyor.
İnsan ve bitki sağlığı risk altında
İş makineleri yardımıyla çam ağaçlarının kesildiği bölgenin ağaçlandırma alanı olarak belirlenmiş olması ve siyanürlü arama faaliyetleri için civarda sondaj kuyuları açılması tepkinin asıl nedeni. Burada aynı zamanda Özkonak beldesinin hem içme hem de tarımsal sulama kaynaklarının yer alması insan ve bitki sağlığını riske atıyor.
Köybağı sulama suyunun yanı sıra Avanos’un yeni içme suyu kuyularının da bu sahada yer aldığına dikkat çeken Avanos Belediye Başkanı Celal Alper İbaş, ilgili alandaki maden arama ruhsatının yanı sıra 3 ruhsat sahası daha bulunduğunu söylüyor ve “Şu anda arama ruhsatı aşamasında olan bu konuya müdahil olarak her türlü itirazımızı yapıp gerekirse yargı yoluna başvuracağız” diyor.
2014’te ağaçlandırma yapılmıştı
Madencilik faaliyetine konu olan alanda bundan 6 yıl önce bir ağaçlandırma kampanyası başlatılarak devlet desteğiyle 500 bin ağaç dikilmiş ve bölge orman alanı olarak ilan edilmişti. Kampanyayı gerçekleştiren Özkonaklılar Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nin başkanı Enver Göcek, “Devlet buraya bu yatırımı yaptı, ama şimdi ise birilerine peşkeş çekiliyor” diye konuşuyor.
Su kaynakları zaten sınırlı
Dikilen genç ağaçların yanı sıra bölgede eskiden kalan meşe ağaçları, ayrıca höyük yapıları ve bir de türbe bulunuyor. Altın arama çalışmalarının başladığı noktanın Derinkuyu yeraltı şehrine ve Belha manastırına yaklaşık 150 metre uzaklıkta olması buradaki tarihsel dokuyu da tehdit ediyor.
“Buraya karasal iklim hakim ve su kaynaklarımız oldukça kıt” diyen Göcek, “İçme sularımız da bu bölgeden geliyor. Yapılan madencilik faaliyetiyle bu kaynakların yok olacağı endişesini taşıyoruz. Bu yüzden bu çalışmaları durdurmakta kararlıyız ve önümüzdeki hafta hukuki girişimleri başlatacağız” şeklinde konuşuyor.