Antalya’dan yurtdışına yapılan sebze ihracatına artık “mini” yolcular da katıldı! Atıştırmalık olarak tüketilen minyatür sebzeler arasında havuçtan patlıcana kadar pek çok tür var.
Boy boy domatesler, envai çeşit renkte havuçlar… Artık sebze pazarında yalnızca lezzeti ya da çeşidi değil, dış görünümü de birbirinden farklı çok sayıda ürünle karşılaşmak mümkün. Bu renkli pazarın en yeni üyeleri ise alışıldık boyutlarından çok daha küçük halleriyle tüketiciyi şaşırtan minyatür sebzeler.
İlk olarak restoran ve lüks otellerin menülerinde kendilerine yer açmaya başlayan minyatür sebzeler özellikle yurtdışında artık evlerdeki sofralara da konuk olmaya başladı. Market raflarında paket halinde satılan bu mini ürünler hem yemeklerin yanında hem de öğün aralarında atıştırmalık olarak tüketicilere yepyeni bir seçenek sunuyor.
Zirai ilaca gerek duymuyor
Türkiye’nin sebze üretimi ve ihracatında pek çok ilkin kaynağı olan Antalya bölgesi de minyatür sebze pazarında da son dönemde adından söz ettirmeye başladı. Boyu 5-6 santimetreyi geçmeyen bu ürünler, doğal yollarla üretilip geleneksel ürünlere göre daha kısa süre dalda kalmaları nedeniyle zirai ilaç uygulamasına da gerek duymuyor.
Rusya ve Ortadoğu’ya gönderiliyor
Antalya’nın Serik ilçesinde minyatür sebze üretimi yapan bir firmanın Pazarlama Direktörü olan Burak Akbulut, üretime ilk olarak yurtdışından gelen talepler doğrultusunda 1998 yılında başladıklarını söylüyor. Rusya ile Ortadoğu ülkelerine ihracat yaptıklarını söyleyen Akbulut, ürettikleri mini ürünler arasında 20 farklı sebze türü olduğunu belirtiyor.
Çocuklara sebzeyi sevdiriyor
Akbulut domates, kabak, patlıcan, biber, kereviz, roka, turp, ıspanak, fasulye, soğan ve salatalık gibi pazarın en çok tüketilen sebze türlerinin çoğunun minyatür versiyonlarını ürettiklerini söylüyor. “Minyatür sebzeler hem lezzet hem de görsel açıdan bir şölen sunuyor” diyen Akbulut, “Sebze sevmeyen çocukların da ilgisini çekiyor ve onlar da severek yiyor” diye konuşuyor.