Kasım ayında tamamlanan 3. Tarım Şurası’nda alınan kararlar çerçevesinde 38 eylem planı oluşturuldu. Planlardan ilkinin 2020 yılı içinde tamamlanması hedefleniyor.
Türkiye’de üçüncü kez düzenlenen ve geçtiğimiz Kasım ayının sonunda tamamlanan Tarım ve Orman Şurası’nın eylem planları belirlendi. Belirlenen eylem planlarının tümü bu yıl içinde uygulamaya geçerken, en uzun vadeli plan ise 2023 yılında tamamlanacak.
Ülke tarımının mevcut sorunları ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı Şuranın sonucunda 60 maddelik bir sonuç bildirgesi açıklanmıştı. Sürdürülebilirlik ve stratejik üretimin vurgulandığı bildirgede Su Kanunu çıkarılması, ürün fiyatlarında istikrar için stok takip sistemi oluşturulması, “akıllı tarım” uzmanlarının yetiştirilmesi, organik gübre ve biyolojik mücadelenin teşvik edilmesi gibi hedefler bulunuyordu.
Bilgi kirliliğine karşı kurul oluşturulacak
Şura kararları çerçevesinde oluşturulan ve geçtiğimiz gün açıklanan 38 eylem planının 16’sının 2020 yılı içinde tamamlanması hedefleniyor. Bu hedefler arasında ilk sırada ise “Tohumdan Sofraya Dijital Değer Zincirinin Kurulması” yer alıyor. Plan, tarımsal zincirin tüm aşamalarında dijital teknolojilere dayanan bir veri ve takip sisteminin oluşturulmasını içeriyor.
“Tohumdan sofraya dijital değer zincirine ilişkin bir bilgisayar ve yazılım zinciri kuracağız ve üretim ile tüketimde her adımı takip edeceğiz” diyen Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ayrıca tarım ve gıda okuryazarlığının geliştirilerek bilgi kirliliğini önleyecek yasa değişikliği yapılacağını ve bu doğrultuda bir kurul oluşturulacağını açıkladı.
Su Kanunu bu yıl bitmeden çıkabilir
Sözleşmeli üretim ve alternatif destekleme modelleri oluşturulması da öncelikli eylem planları arasında. Aynı şekilde, tarımsal su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılmasını sağlayacak Su Kanunu’nun da bu yıl içinde çıkarılması hedefleniyor. Şura ile birlikte gündeme gelen arazi bankacılığı için ise hedef 2021 yılı.
Kayısı da lisanslı depolanacak
Lisanslı depo kapasitesinin 2022 yılında 8 milyon tona çıkarılacağını söyleyen Pakdemirli, başta kayısı olmak üzere Türkiye’nin rekabetçi olduğu tüm ürünlerin lisanslı depoculuk kapsamına alınabileceğini belirtiyor. Arazi toplulaştırma projelerinin ise 2023 yılı itibariyle tamamlanması planlanıyor.