Son yılları nişasta bazlı şeker (NBŞ) kotaları ve özelleştirmelerin gölgesinde geçiren şekerpancarı, süreçten şimdilik alnının akıyla çıkmayı başardı. Bu yıl rekoltenin yüzde 11,4 artması bekleniyor.
Türkiye tarımının kapsamlı bir fotoğrafı çekilse hangi ürünler ön plana çıkar? Anadolu’da yüzyıllardır tarımın lokomotifi olarak kabul edilen buğday ya da kayısı, incir, fındık gibi dünya genelinde Türkiye’nin ilk söz hakkının bulunduğu ürünler ilk akla gelenler. Son yüzyıla bakıldığında ise gerçek anlamda yıldızı parlayan ürün ise şüphesiz şekerpancarı. Bugün halen Türkiye’nin kendine yeterlilik düzeyi denk olan tek hububat ürününün şekerpancarı olması bu başarıyı kanıtlar nitelikte.
Tartışmaların gölgesinde 5 yılın ardından
Ancak son yıllarda şekerpancarının üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başladı. Nişasta bazlı şekerin (NBŞ) pancar şekeriyle rekabete girmesi ve 2013 yılında düzenlenen Şeker Kanunu Tasarısı’nın ardından her yıl gündem olan kota tartışmaları bunun bir boyutu. Diğeri ise geçtiğimiz yıla damga vuran bazı şeker fabrikalarının özelleştirilmesi süreci oldu.
Ancak şekerpancarı bu zorlu dönemden alnının akıyla çıkmayı şimdilik başardı. 2019-20 pazarlama yılında NBŞ kotalarının yüzde 2,5’e düşüleceğinin açıklanması üreticilerin ve sanayicilerin rahat bir nefes almasını sağladı. Geçen sezon itibariyle 17 milyon tonluk hasada ulaşılması ise pancarın gücünü koruyacağına dair umutları arttırdı.
Pancar vazgeçilmezliğini kanıtladı
Peki şekerpancarın gövde gösterisinin devamı gelecek mi? Bu sezona dair gözlemler ve tahminler, pancarın Türkiye tarımı için vazgeçilmezliğini bir kez daha kanıtlayacağını gösteriyor. Hem tarlada hem de fabrikalarda çalışmalar sürerken, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada yeni sezonda rekoltenin 21 milyonu geçeceği öngörülüyor. Bu, geçen yıla oranla yüzde 11,4’lük bir üretim artışı demek.
NBŞ’ye karşı direnç tabloyu değiştirdi
Bu başarıda, geçtiğimiz yıllarda sürekli olarak arttırılan NBŞ kotalarına karşı pancar sektörünün gösterdiği direncin payı büyük. Kotanın yüzde 2,5’e düşürülmesinin ardından, yılın ilk 4 ayında Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ithal edilen şeker miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41,5 azalarak 47 bin tona kadar düştü.
Tablo yıl sonunda netleşecek
Şekerli mamul ihracatçılarına yurtiçinden tahsis edilen C şekeri ise, yine yılın ilk 4 ayında 2018’e göre yüzde 154,4 artarak 52 bin tona yükselmiş durumda. Pancarın şeker sanayisinde ağırlığını yeniden hissettirmesi özelleştirme sürecinin getirdiği belirsizliği en azından şimdilik gidermişe benziyor. Yıl sonuna doğru hasat ve kampanya süreçleriyle netleşecek tablo ise şekerpancarının geleceğini daha net şekilde okuma fırsatı verecek.