2. BÖLÜM: Tarım arazileri için partilerin söylem birliği
24 Haziran öncesi hem kamuoyunda hem de seçim meydanlarında tarımın adı geçtiğimiz dönemlere oranla daha sık geçiyor. tarlasera.com seçime katılacak partilerin tarım programlarını inceliyor.
24 Haziran erken seçimlerine yalnızca 10 gün kaldı. Son 4 yılda toplam 5 kez kurulan oy sandıklarındaki kararları etkileyecek faktörlerden biri de tarım. Geçtiğimiz yıllarda diğer gündemlerin gölgesinde kalan tarım bu kez hem siyasi partilerin seçim bildirgelerinde hem de kamuoyunda daha ön planda.
Özellikle son dönemde tarımsal ürün ithalatı ve özelleştirmeler ile gündeme ağırlığına koyan tarım sektörünün geleceğine dair merak edilenler arasında büyüme hedefleri, üretici destekleri, tarımsal işletmeler ve Ar-Ge yatırımları var. Peki partiler 24 Haziran sonrasında tarımı nasıl şekillendirmeyi planlıyor? tarlasera.com seçim incelemesinin ilk bölümünde Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve İyi Parti’nin tarım programlarına mercek tuttu.
AKP’nin hedefi “40 milyar dolar ihracat”
2023 yılına kadar tarımsal GSYH’yı 150 milyar dolar, tarımsal ihracatı ise 40 milyar dolara çıkarma hedefine yer verilen Ak Parti seçim beyannamesinde Birlikte Üretim Modeli’nin yanı sıra sertifikalı tohum ve lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılması ile yurtdışında kiralanan tarım arazilerinin yatırıma açılması yönündeki projeler yer alıyor.
CHP “özelleştirme değil kamulaştırma” diyor
CHP’nin tarımda kamusal yatırımlara ve kooperatifleşmeye vurgu yapılan seçim beyannamesinde çay, fındık, şekerpancarı ve zeytin gibi stratejik ürünlere özel başlıklar dikkat çekiyor. Ayrıca yasada belirtildiği şekilde uygulanmadığı gerekçesiyle geçtiğimiz dönemlerde sık sık gündeme gelen Tarım Kanunu’nun 21. maddesi de üretici destekleri kapsamında CHP programında yer alıyor.
İyi Parti’den “kendine yeterlilik” vurgusu
İyi Parti’nin Tarımda Dönüşüm ve Verimlilik Stratejisi başlıklı programında tarımda ölçek verimliliğinde yıllık en az yüzde 5 artış sağlanması ve Türkiye’nin 5 yıl içinde tarımda kendi yeter bir ülke haline gelmesi hedefi yer alıyor. Programda ayrıca Bütünleşik Su Projesi ve Ar-Ge vurgusu da dikkat çekiyor.
AKP: Birlikte Üretim Modeli uygulanacak
Tarımsal işletmeler ve örgütlenme her partinin programında farklı biçimlerde kendine yer buluyor. Ak Parti’nin bu bağlamda gündeme getirdiği Birlikte Üretim Modeli, Türkiye genelinde 250 köyde tarımsal işletmelerin yüzde 75’inin bir araya getirilerek ekonomik ölçeğe uygun işletmeler haline getirilmesine dayanıyor.
CHP: Büyük işletmeler kooperatiflere devredilecek
Tüm tarımsal KİT’lerin özelleştirilmesinin durdurulacağını ilan eden CHP seçim bildirgesinde ise tütün ve üzüm gibi ürünlerde üreticilerinin kooperatif ve sosyal işletmeler yoluyla örgütlenip tarımsal işletmelere ortak edilmesi, ÇAYKUR’un kademeli olarak üretici kooperatiflerine devredilmesi, FİSKOBİRLİK’in özerk bir yapıya kavuşturulması, Fındık Borsası’nın kurulması öngörülüyor.
İyi Parti: Tarımsal Üretim ve Ticaret Bölgeleri kurulacak
Ülke genelinde kurulacak Tarımsal Üretim ve Ticaret Bölgeleri ile işletme toplulaştırılmasına gidileceğini ilan eden İyi Parti ise arazi ve üretimin planlaması; toprak, su ve ürün güvenliğinin denetimi, teknoloji kullanımı, girdi ve stok maliyeti yönetiminin sağlanması için Tarımsal Üretim Karar Destek Sistemi kurulmasını planlıyor.
Ak Parti gelecek dönemde toplam 8,5 milyon hektar tarım arazisinin toplulaştırma çalışmalarının tamamlanacağı dile getirirken, CHP kurulacak Arazi Edindirme Ofisi ile arazi toplulaştırma 5 yıl içinde tamamlanacağını açıkladı. İyi Parti ise Arazi Toplulaştırma işlemlerine ilişkin DSİ’ye verilen yetkilerin gözden geçirileceğine vurgu yapıyor.
Partiler üretici desteklerini böyle kurguladı
Ak Parti seçim beyannamesinde tarımsal desteklerin asgari 3 yıllık dönemler için açıklanacağını ve tarıma dayalı ekonomik yatırımlara yüzde 50 hibe desteği verilmesini öngörüyor. Üreticilerin tarımsal kredi borçlarının faizlerinin tamamının silineceği belirtilen CHP programında ise tarımsal sulamada kullanılacak altyapı maliyetlerinin merkezi bütçeden karşılanacağı, Tarım Kanunu’nun 21. maddesinin uygulamaya geçirilip mevcut desteklerin 2 katına çıkarılacağı belirtiliyor. İyi Parti’nin programında ise mazotun üreticilere yüzde 50 indirimli kullandırılması, üreticilerin yasal takibe düşen borçların faizsiz şekilde yeniden yapılandırılması vaadi yer alıyor.
Şeker fabrikaları, nişasta bazlı şeker, çay kotası
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin durdurulması ve nişasta bazlı şeker kotasının düşürülerek şekerpancarı tarımının yeniden canlandırılması hem CHP hem de İyi Parti’nin programında kendine yer buldu. CHP ayrıca çay alım kotasının kaldırılacağını; zeytine kilo başına 1 TL, zeytinyağına ise litre başına 1,5 TL destek primi verileceğini açıklarken, İyi Parti ise sulama birliklerine su kullanım hakkının iade edileceğini duyurdu.
Tarımın Ar-Ge sorununa çözüm önerileri
Türkiye’nin tarımsal Ar-Ge ihtiyacı parti programlarında önemli yer tutuyor. Ak Parti kurulma aşamasındaki 17 adet araştırma ve eğitim merkezi ile Ar-Ge’ye hız verileceğini söylerken, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgelerini hayata geçirilmesini seçim beyannamesine aldı.
CHP’nin programında tarımsal Ar-Ge konusu bağlamında yerel tohumların geliştirileceği ve biyoçeşitliliğin korunacağı gen bankaları, laboratuarlar ve üretim istasyonları kurulacağı belirtiliyor. Ar-Ge’nin geliştirilmesi için Atatürk Orman Çiftliği Tarımsal Araştırma ve Teknoloji Geliştirme Enstitüsü’nün kuracağını açıklayan İyi Parti ise geleneksel tohumlardan ve genetik teknolojilerinden faydalanılarak güvenli, verimli ve dirençli tohumlar geliştirilmesini hedeflediğini duyurdu.