Kış mevsimi neredeyse yarılandı, ancak pek çok bölge adeta hala sonbaharı yaşıyor! Türkiye tarımı son yılların en kurak kışını hasarsız atlatabilecek mi?
Türkiye son yılların en sıcak kış dönemini yaşarken mevsim normallerinin altında seyreden yağış oranları tarımda kuraklık çanlarının giderek yüksek sesle çalmasına neden oluyor. Her ne kadar veriler şimdilik yalnızca “meteorolojik” kuraklığa işaret etse de, beklenen yağışların bir türlü gelmemesi tarımsal kuraklık riskini her geçen gün arttırıyor.
Son 44 yılın en kurak dönemi
İlk olarak Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun Türkiye’nin son 44 yılın en kurak yılını geride bıraktığını belirtmesinin ardından, barajların doluluk oranının yeniden yükselmesi ve tarımsal sulama potansiyelinin artmasına dair umutlar 2018 yılına kalmıştı. Ancak Ocak ayı itibariyle Mevcut verilere göre baraj doluluk oranları İstanbul’da yüzde 65, İzmir’de yüzde 34, Ankara’da ise yüzde 20’lere kadar düşmüş durumda. Keban Barajı’nın doluluk oranı ise yüzde 54’ten yüzde 30’a kadar geriledi.
En önemli havzalarda zor günler yaşanıyor
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Standart Yağış İndeksi (SPI) metoduna göre hazırladığı rapora göre 2017 yılının ikinci yarısında Güneydoğu, Doğu Anadolu ve Orta Karadeniz bölgelerinin önemli bir kısmında“olağanüstü”, “çok şiddetli” veya “şiddetli” derecede kuraklık yaşanırken Orta Anadolu’nun doğusu Antalya, Mersin, Hatay, İzmir, Manisa ve Balıkesir gibi önemli tarım havzaları ise orta ve hafif dereceli kuraklıkla karşı karşıya kaldı.
Güneydoğuda rekolte kaybı endişesi
Yurt genelinde halen normalin üzerinde seyreden sıcaklıklar ve düşük yağış oranları bu sürecin devam edeceği sinyalini veriyor. 70’li yıllardan bu yana en kurak yılın yaşandığını söyleyen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, “Kuraklık mutlaka tarımsal ürünleri etkileyecek” açıklamasının ardından Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Güneydoğu bölgesinde kuraklık nedeniyle başta buğday olmak üzere hububat ile kırmızı mercimek üretimimizde rekolte kayıpları yaşanmasından endişe duyuyoruz” dedi.
Tahıllarda üretim kaybı yüzde 50’yi bulabilir
Kuraklığın devam etmesi halinde 2018 yılında tarla bitkilerinde yüzde 10-50 arasında üretim kaybı yaşanabileceğini belirten Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör, “Buğday, arpa, pamuk, şekerpancarı, ayçiçeği ve soyada üretim düşebilir. Bu durumda fiyat artışları da yüzde 30’ların üzerine çıkabilir” şeklinde konuşuyor.
Risk yönetimine geçilmeli
İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Yağışlar mevsim normallerinin altında devam ederse bahar aylarında tarımsal kuraklık yaşayabiliriz. Risk yönetimine geçilmeli, mevcut suyu verimli kullanmak için önlemler alınmalı” uyarısında bulunuyor.
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yusuf Demir ise, “Özellikle İç Anadolu bölgesinde buğday gibi tahıl ürünleri ve meyve üretimi açısından ciddi risk unsurları bulunuyor. Bu açıdan ilkbahar ayları kritik. Önümüzdeki 2-4 ay içinde düşecek yağmur ve kar yağışı miktarı çok önemli” yorumunu yapıyor.
Fiyatlar etkilenmeye başladı
Bu arada kuraklık ve düşük üretim tehlikesi tarım piyasasını şimdiden etkilemeye başladı bile. Kuru üzüm, kuru kayısı gibi Türkiye için en önemli ihracat kalemleri olan tarım ürünlerinde kuraklık endişesi ile birlikte stoklama eğilimi de artıyor. Bu ürünlerde pazar fiyatlarının da geçtiğimiz aylara göre dikkat çekici şekilde yükseldiği gözleniyor.