Avrupa Birliği Türkiye ile müzakereleri askıya almayı tartışıyor. 2005’ten bu yana süren üyelik görüşmelerinde tarıma dair çok sayıda gelişme yaşandı.
Avrupa Parlamentosu yarın Türkiye-AB müzakerelerini dondurma ya da devam ettirme yönündeki kararı oylayacak. Oylamanın hukuksal yaptırımı olmasa da, çıkacak sonuç Türkiye-AB ilişkilerinin kaderini belirleyecek cinsten.
Elbette son dönemde hızla gerileyen ilişkilerde siyasi tartışmalar büyük etkiye sahip. Ancak hem AB’nin kuruluşu hem de Türkiye’nin üyelik talebinin temelinde ekonomik nedenlerin yattığını unutmamak gerekli.
Tarımı ilgilendiren üç ana başlık
Hem Avrupa hem de Türkiye'de muhtemel bir yol ayrımına dair karşıt görüşler mevcut. Her şeye karşın, 11 yılı dolduran tam üyelik müzakereleri boyunca atılan çok sayıda adım ve ortaklaşılan nokta var. Tarım da bunlar arasında önemli paya sahip.
AB bütçesinde tarıma denk düşen sürdürülebilir büyüme ve doğal kaynaklara ayrılan pay yüzde 40 ile ilk sırada. Türkiye ile 2005’te başlayan tam üyelik görüşmeleri 35 başlıktan oluşuyor. Bunların arasında yer alan Tarım ve Kırsal Kalkınma; Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı ile Çevre fasıllarında önemli yol kat edildi.
En çok hibe AB uyum programından
Aday ülkelerin AB’nin Ortak Tarım Politikası’na (CAP) uyumunu sağlama amacıyla geliştirilen Kırsal Kalkınma Programı (IPARD) Türkiye’de Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından yürütülüyor. TKDK, Türkiye’de tarım yatırımlarına en yoğun hibe desteği sağlayan kurum. IPARD destekleri bugün itibariyle Türkiye’de toplam tarımsal desteklerin yüzde 9’unu oluşturuyor.
Organik tarımda önemli yol alındı
AB uyum sürecinde organik tarımın ve yerel ürünlerin geliştirilmesi de önemli yer tutuyor. 2005’ten bu yana Türkiye’de organik tarım arazileri 5 kat artarken 200 yakın ürün coğrafi işaret aldı. Türkiye’de bitki koruma kimyasalları, pestisit uygulamaları, sertifikalı tohum kullanımı ve kalıntı yönetimi gibi tarıma dair belirleyici kararlar AB mevzuatı göz önüne alınarak yapılıyor.
Gıda güvenliğinde hızlı yükseliş, ani düşüş
2005’ten bu yana gıda güvenliğine dair önemli adımlar atan Türkiye, buna karşın 2016 Dünya Gıda Güvenliği İndeksi’nde 45. sıradaki konumuyla listedeki tüm AB ülkelerinin gerisinde kaldı. Son 1 yılda puan kaybı yaşayan tek Avrupa ülkesi de Türkiye oldu.
Gümrük Birliği’nde geçen 20 yıl
Tarımda yalnızca işlenmiş ürünleri kapsayan Gümrük Birliği’ne 1996’da katılan Türkiye’nin AB'ye olan ihracatı bu dönemden sonra hızla arttı. Bu yıl içinde yaş meyve-sebzelerin de gümrükten muaf olması için çalışmaya başlanacağı açıklanmıştı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin istatistiklerine göre kurutulmuş ve işlenmiş sebze-meyve ve fındık gibi markalaşmış tarım ürünlerinde Türkiye’nin en çok ithalat yaptığı adres AB ülkeleri, yaş sebze-meyvede ise ikinci sırada geliyor.
YARIN: Tarımın iki hali: AB ve Türkiye