Türk süs bitkileri sektörü, yanlış teşvik sistemi ile işçi sorunu yaşıyor. Türkiye'ye yıllık 85 milyon dolar ihracat geliri kazandıran sektörün rahatlaması için yeni stratejilere ihtiyaç var.
Türkiye, süs bitkileri yetiştiriciliğinde uygun iklimsel ve coğrafi koşulları, pazar ülkelere yakınlığı ve ucuz işgücüne sahip olması gibi nedenlerle önemli avantajlara sahip. Kullanım amaçlarına göre kesme çiçekler, iç mekan (saksılı) süs bitkiler, dış mekan (tasarım) bitkileri ve çiçek soğanları olarak sınıflandırılan süs bitkileri için Türkiye’de varolan ticari potansiyel yıllar içinde gitgide arttı. Türkiye’de ticari anlamda kesme çiçek üretimi, 1940’lı yıllarda İstanbul ve çevresinde başladı ve daha sonra Yalova da önemli bir üretim merkezi konumuna geldi. 1985 yılından itibaren Antalya’dan yapılmaya başlayan kesme çiçek ihracatı, çiçek üretim alanlarını bu bölgede hızla arttırdı. İhracata yönelik üretimin dolaylı yollarla teşvik edilmesi ve bitki materyali ithaline getirilen kolaylıklar, kesme çiçek üretim alanı ve miktarında önemli artışların ortaya çıkmasını sağladı. Ancak Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamülleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu’nun son açıklamalarına göre çiçek üretiminde değişikliğe gidilmesi gereken durumlar var.
Türkiye’nin eksiği ne?
Türkiye’de kişi başı çiçek tüketiminin artarak 1 dolardan 5 dolara yükseldiğini, bu rakamın İstanbul'da 20 dolara kadar çıktığını söyleyen Bağdatlıoğlu bu rakamın İsviçre’de 990 Euro olduğuna da dikkat çekiyor. Türkiye bugün süs bitkilerinde yılda 85 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiriyor, ancak yılda milyarlarca dolarlık çiçek ithal eden Hollanda, Almanya, Rusya gibi ülkelere Türkiye'den ancak 10’ar milyon dolar ihracat yapılıyor. Bağdatlıoğlu; “Almanya 2 milyar dolar kesme çiçek alıyor. Rusya 1,5-2 milyar dolar arasında alıyor. Çevremizde 4 saatlik uçuş mesafesindeki alanlarda milyar dolarlarca çiçek ithalatı yapılırken, 10’ar milyon dolar satıyorsak bu Türkiye'nin eksikliği” diyor.
İşçi bulmak zor
Sektörlerindeki en önemli sıkıntılardan birinin kalifiyesiz de olsa işçi bulamamak olduğunu söyleyen Bağdatlıoğlu, Çalıştıracak işçi bulamadıkları için kendi işletmesinde bu yıl üretim alanını yüzde 20 küçültmek zorunda kaldığını söylerken, arazi konusundaki yetersizliğe de değiniyor.
“Teşvik politikası değişmeli”
Bağdatlıoğlu’na göre, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın yanlış teşvik politikası uyguluyor. “Bakanlık çiçek üretiminin asıl yapıldığı bölgeler yerine Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’ne yatırım yapıyor. Uygun olmayan soğuk yerlere yatırım yapılıyor, üretime uygun ortam oluşturabilmek için yurt dışından teknoloji transferine ve bedava kaynaklar yerine pahalı enerji kaynaklarına para harcanıyor.” Bağdatlıoğlu, yatırım desteği şeklindeki teşviklerin, iklim koşullarının ve üretim alanlarının uygun olduğu yerlerin yanı sıra organize tarım alanları oluşturmak için verilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Türkiye'nin, özellikle kıyı bölgelerinin, çiçek üretimi için uygun iklime, güneş ve termal gibi doğal ve maliyetsiz enerji kaynaklarına sahip olduğuna değinen Bağdatlıoğu Bakanlık yetkililerini bu alanları değerlendirmeye ve teşviklendirmeye çağırıyor.