Birinci sınıf tarım arazileri tehlikede

Manisa OSB 6’ncı bölge için ön fizibilite çalışmaları nedeniyle 3 bin 310 dönüm birinci sınıf tarım arazisinin kamulaştırmak istenmesi tepkiye neden oldu. 3 bin 310 dönüm birinci sınıf tarım arazisinin yanı sıra bin dönüm de orman fidanlığı olmak üzere toplamda 4 bin 310 dönüm alanın içerisinde ayrıca 250 dönüm hayvan otlatma merası da yer alıyor. Bu alanlarda zeytin, börülce, karpuz, bamya, kiraz, mısır, elma gibi her türlü meyve ve sebzelerin üretimi yapılıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şubesi Başkanı İbrahim Derman, Manisa Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Av. Menderes Hırçıner, Emlakdere Mahalle Muhtarı Kadir Kocabıyık ve Karaali Mahalle Muhtarı Salih Bulut kamulaştırılmak istenen tarım arazilerine giderek ortak bir açıklama yaptılar. Manisa 6’ncı OSB için kamulaştırılmak istenen birinci sınıf tarım arazilerinin sanayiye verilmesinin tam anlamıyla bir katliam olacağının altını çizen Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şubesi Başkanı İbrahim Derman, “Manisa’da toprağı değerli kılan iklimi çünkü Türkiye’de Manisa’nın iklimine benzer il sayısı yalnızca birkaç tane. 12 ay bu topraklarda tarım yapılır ve 12 ay bütün insanların beslenmesine sunulur. Günümüzde Manisa’mızda tarım yapılacak alanlar büyük tehlikeler altında. Alaşehir’de Jeotermal, Gördes’te, Turgutlu Çaldağı’nda nikel nedeniyle ve İzmir İstanbul Otoyolunun 8 bin dekarlık alanı ile şu anda burada bulunma nedenimiz olan Akgedik’te bu araziler Manisa’nın hemen dibinde tarım vasfını kaybederek sanayiye ayrılmak isteniyor” dedi. Manisa Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Av. Menderes Hırçıner ise, “Burada Akgedik Köyü ve Karaali köyü halkının ve yöredeki diğer köylerimiz yıllardır tarımla meşgul olarak Manisa’mızın en değerli tarım ürünlerini üreterek ülkemize ve devletimize katkıda bulunmaktadır. Bu katkıya devam etmek istemektedirler. Bundan önce yapılan kamulaştırmalarda zaten tarım arazilerinin önemli bir kısmı organize sanayi bölgelerine terk edilmişti. Artık köylü için yaşamsal öneme sahip olan çok sınırlı bir tarım alanı kaldı. Bu araziler de kamulaştırıldığı takdirde burada tarım artık bundan sonra sona erecek. Maalesef insanlarımız hem köy yaşamından hem de tarımsal üretimden uzaklaşmak zorunda kalacaklar. Sanayi elbette ülkemiz için önemli fakat alternatif sanayi bölgeleri varken tarım arazilerinin sanayiye açılması yanlış. Bu yanlıştan yol yakınken dönülmesini talep ediyoruz. 3 bin 310 dekarlık bir tarım arazisinin kamulaştırılması söz konusu. Edindiğimiz bilgilere göre toprak ve tarımsal açıdan yetkili kuruluşların verdiği tüm olumsuz görüşler mevcut fakat buna rağmen hala kamulaştırma riski var” şeklinde konuştu.