İtalya'da son dönemde yaşanan uzun süreli kuraklık, tarım sektörünü ciddi şekilde etkiliyor. Özellikle Sicilya ve Sardunya gibi adalarda su seviyelerinde kayda değer düşüşler yaşanıyor.
İtalya uzun süredir büyük bir kuraklığın pençesinde bulunuyor. Bu durum, bölgedeki yetkilileri su kullanımına sınırlamalar getirmeye ve doğal afet ilan etmeye zorluyor. Güney bölgelerinden Sicilya, Sardunya, Puglia ve Basilicata’da üreticiler yağış eksikliğini ağır bir şekilde hissediyor.
Su tüketimi artıyor, kaynaklar azalıyor
Geçtiğimiz yıl boyunca yaşanan sıcak hava dalgalarının su rezervlerini önemli ölçüde azalttığı ve su tüketimini artırdığı belirtiliyor. Özellikle kış aylarında beklenen yağışların gelmemesi, tarımsal üretimi ve arıcılığı olumsuz etkiliyor. Ayrıca sıcaklıkların beklenenden erken yükselmesi, arıların kış uykusundan erken uyanmasına neden oluyor. Bu durum bitkilerin çiçeklenme dönemleriyle uyumsuz hâle gelmelerine ve polinasyon süreçlerinin aksamasına yol açıyor. Aynı zamanda mahsul veriminde düşüşlere neden oluyor.
Tüm bunların yanında kuraklık, su kaynaklarının yetersiz kalması nedeniyle üreticileri zor durumda bırakıyor. Sicilya'da su seviyeleri son 14 yılın ortalamasına göre yüzde 23 azaldığı söyleniyor. Bu da tarımsal sulama kotalarının düşürülmesine yol açıyor. Sardunya'da ise su rezervleri yüzde 50'nin altına inmiş durumda. Bu bölgelerde su yönetimi konusunda daha katı önlemler alınıyor ve üreticiler mevcut su kaynaklarını daha verimli kullanmak için mücadele ediyor.
Üreticiler protesto düzenliyor
İtalyan üreticiler mevcut tarım politikalarının yetersiz olduğunu belirterek, çeşitli şehirlerde protesto gösterileri düzenliyor. Üreticiler Roma, Milano, Floransa gibi büyük şehirlerde gerçekleştirilen protestolarda, Avrupa Birliği'nin tarım politikalarına karşı tepkilerini dile getiriyor. Bu politikaların tarım sektörünü desteklemek yerine daha da zor durumda bıraktığını savunuyorlar.
Bu gelişmeler, İtalya'da tarımın sürdürülebilirliği ve su yönetimi konularında daha stratejik planlamaların yapılmasının önemini ortaya koyuyor. İklim değişikliğinin etkileri giderek artarken, tarımsal faaliyetlerin ve su kaynaklarının etkin yönetimi konusunda yeni politikalar geliştirilmesi kaçınılmaz hâle geliyor.