Gıdaya olan talep her geçen yıl artarken sürdürülebilirlik de gelecek adına önemli bir konu hâline geliyor. Bu noktada sürdürülebilir bir alternatif olarak tercih edilen tarımda biyolojik mücadeleye ilgi giderek büyüyor.
Sürekli büyüyen küresel nüfus karşısında gıdaya olan talep de her geçen yıl artıyor. Bununla birlikte tarımsal üretimi artırmaya yönelik bu arayış, çoğunlukla kimyasal zirai ilaçların kullanımını artırıyor. Fakat bu durum insan sağlığı ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri konusunda endişeleri yükseltiyor. Bu endişelere yanıt veren biyolojik pazar, tarımsal üretimi desteklemek için bir dizi organik çözüm sunarak gelişiyor. Biyostimülant ve biyopestisit ürünlerini kapsayan bu biyolojik çözümler, tarımda sentetik kimyasallara sürdürülebilir bir alternatif sağlıyor. Buna karşılık, piyasa oyuncuları da organik alternatifler sunarak sahte organik etiketlemeye karşı daha sıkı düzenlemeler ile tüketicinin güvenini artırıyor. Bu dinamikler küresel tarımsal biyolojik pazarın büyümesini hızlandırmayı amaçlıyor.
Tarımsal uygulamalar dönüşüyor
Tarım uygulamalarından zararlı maddeleri ortadan kaldırma arayışı yeniliklere yol açıyor ve spreylerle uygulanan yaprak gübreleri de bu noktada önemli bir çözüm olarak ortaya çıkıyor. Bu spreyler, toprağa uygulanan geleneksel gübrelerin verimliliğini artırarak besinlerin bitkiler tarafından hızlı bir şekilde emilmesini kolaylaştırıyor. Aynı zamanda bitkilerin topraktaki eksik elementleri alması ile kuraklık, mekanik hasar ve hastalıklar gibi çeşitli olumsuz koşullara uyum sağlamasına yardımcı oluyor. Yaprak spreylerinin çok yönlü uygulamalarla küresel tarımsal biyolojik pazarın genişletilmesinde önemli bir rol oynaması bekleniyor.
Kuzey Amerika liderlik ediyor
Kuzey Amerika, buğday, pamuk ve soya fasulyesi gibi mahsullere yönelik küresel talebin karşılanmasında hayati bir konuma sahip. Ancak bölge, mahsullere zarar verebilecek bitki patojeni enfeksiyonlarıyla boğuşuyor. Sonuç olarak Kuzey Amerika'daki tarımsal biyolojik pazar güçlü bir büyüme yaşıyor. Bölgenin en ileri tarım teknolojilerini proaktif olarak benimsemesi sürdürülebilir tarım uygulamalarına olan talebi daha da artırıyor. Kuzey Amerika'da organik gıdaya yönelik artan talep, küresel tarımsal biyolojik pazardaki liderliğini sağlamlaştırıyor.