Ayçiçek yağındaki önlenemez fiyat artışları çok yeni olmasa da geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya yansıyan “yağ kuyruğu” görüntüleri herkesi düşündürmeye başladı. Sorunun temelinde ise ithalata bağımlılık var. Patlak veren Rusya-Ukrayna savaşı da deyim yerindeyse ateşi harladı. Süreci tersine döndürmek için ülke içinde üretimi arttırmaya yönelik adımlar kapsamında 4 ilde daha ayçiçeği üretimi desteklenecek.
Türkiye’de market ya da pazar alışverişine çıkan her tüketici tarım ürünlerinde sürekli artan fiyatlara alışır oldu. Ancak bir ürün var ki son günlerde onun fiyatını görenler artık şaşkınlığını gizleyemiyor. Son bir yılı aşkın bir süredir sürekli artış eğiliminde ayçiçek yağı fiyatları ülkenin gündeminde. Üstelik geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya ve haber kanallarına yansıyan görüntüler tarım ülkesi olan Türkiye’nin geldiği noktayı adeta gözler önüne serdi. Bu görüntülerin herkesi şok etmesinin nedeni ise ayçiçek yağı için oluşan kuyruklar ve kaostu. Dolayısıyla herkesin aklında artık önemli bir soru var: “Ayçiçeğinde ne oluyor.”
Türkiye ayçiçeğinde dışa bağımlı
Türkiye uzunca bir süredir yağlık ayçiçeği üretimiyle iç pazardaki tüketimini karşılamıyor. Bu sebeple de ayçiçeğinde büyük ölçüde dışa bağımlı bir ülke. Öyle ki Türkiye ayçiçeği pazarında 37’lik payla lider ithalatçı ülke konumunda. Türkiye'yi de yüzde 25'lik payla AB ülkeleri takip ediyor. Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği’ne göre Türkiye’nin yıllık ayçiçek yağı tüketimi ortalama 2.7 milyon ton civarındayken, yağlık ayçiçeği üretimi ise 1.7 milyon ton. Aradaki 1 milyon tonluk fark ithalatla kapatılıyor. Bu ithalatın ana aktörlerinin başında da Rusya, Ukrayna, Moldova, Bulgaristan gibi ülkeler geliyor.
Rusya-Ukrayna savaşı ayçiçeğini vurdu
Şubat ayı sonlarında patlak veren Rusya-Ukrayna savaşı buğdayla birlikte en fazla ayçiçeğini ithalatını etkilemiş görünüyor. Özellikle savaş nedeniyle limanlardan hareket edemeyen yük gemilerinin olması ve ayçiçek yağı stoklarının tükendiğine dair söylentiler yaşanan kuyrukların ve karşılaşılan astronomik fiyatların ana nedenleri arasında. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından bu söylentilerin doğru olmadığı ve yeterli stok bulunduğu açıklansa da ayçiçek yağı fiyatlarında henüz bir gerileme yaşanmış değil. Ancak son günlerde yaşananlar stratejik tarımsal ürünlerin üretiminde kendi kendine yetebilen bir ülke olma gerekliliğini ise bir kez daha kanıtlamış oldu.
Ayçiçeği 4 farklı ilde destekleme kapsamına alındı
Stratejik ürünlerin arttırılması için üreticilere verilen ürün bazlı destekler önemli teşvik unsurları arasında yer alıyor. "2021 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemeler ve 2022 Yılında Uygulanacak Gübre ve Sertifikalı Tohum Kullanım Desteklerine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanı Kararı" Resmi Gazete'de yayımlanarak, yürürlüğe girdi.
Türkiye tarım havzaları üretim ve destekleme modeli kapsamında 2021 üretim yılı Çiftçi Kayıt Sistemi kayıtlarına göre buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale ürünlerinde bir defaya mahsus dekara 50 lira ek girdi desteği ödeneceği açıklandı. 2022 yılı sertifikalı tohum kullanım desteği, arpa, buğday, çavdar, tritikale, yulaf ve çeltiğe dekarda 24 lira, aspire 5 lira, nohut ve kanolaya (kolza) 20 lira, susama 4 lira, kuru fasulye, mercimek ve yoncaya 30 lira, patatese 100 lira, fiğ, yem bezelyesi, korunga ve soyaya 22 lira, yer fıstığına 17 lira olarak ödenecek.
Kararda en fazla dikkat çeken husus ise ayçiçeği üretimi için 4 il ve 7 bölgenin daha destekleme kapsama alınması oldu. Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli kapsamındaki ürünler listesinde yer alan Aydın’ın Efeler, Köşk, Sultanhisar ve Yenipazar ilçeleriyle birlikte Karabük-Eskipazar, Kütahya-Domaniç ve Sivas- Hafik havzalarında yer alan ürünler güncellendi. Bu bölgelerde diğer ürünlerin yanında yağlık ayçiçeği ekimi de desteklenecek. Bu desteklemenin tek başına ayçiçeği üretimine sağlayacağı katkı meçhul, ancak üreticilerin mevcut koşullarda üretim yapabilmesi daha fazla desteklenmesi gerektiği kesin gibi görünüyor.