Yabancı otlardan tutun hastalıklara kadar buğdayda verim ve kalite düşüklüğüne yol açan birçok etmen bulunuyor. Buğdayda önemli fungal hastalıkların başında gelen pas hastalıkları üretim sezonu boyunca üreticiyi epey zorluyor. Buğday ekili alanlarda yaygın olarak gözlemlenen ve pas hastalıkları arasından sivrilen sarı pas hastalığı önemli ölçüde ürün kayıpları yaşatıyor.
Besinlerden elde edilen kalorinin yüzde 20’sini kapsayarak insan beslenmesinde büyük rol oynayan buğday, hemen her ülke için oldukça stratejik bir bitki. Her ne kadar üreticilere depolama ve taşıma kolaylığı sağlasa da üretim aşamasında hastalık ve zararlılarla sıkça maruz kalarak üreticiye zorluklar yaşatabiliyor.
İklim faktörü hastalığın gelişmesinde kritik
Buğday üretim alanlarında sıklıkla karşılaşılan önemli fungal hastalık etmenlerinden pas hastalıkları (Puccinia spp.), neden olduğu enfeksiyonlar sonucu değişen düzeylerde verim ve kalite kayıpları yaşatabiliyor. Gelişmesinde ve hastalık oluşturmasında iklim faktörlerinin oldukça etkili olduğu pas hastalıklarının arasında yer alan fungal etmen sarı pas hastalığı (Puccinia striiformis f. sp. tritici ) ise buğdayda şiddetli enfeksiyonlara yol açıyor.
Türkiye’de buğdayın düşmanı
Sarı pas hastalığı başta buğday olmak üzere, diğer hububat türlerinde de önde gelen hastalıklardan biri. Türkiye’nin her bölgesi sarı pas çıkışına uygun olsa da özellikle İç ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde ciddi zararlara yol açtığı için bu hastalığa dikkat etmek gerekiyor. Tüm Türkiye’de en yaygın pas türü olarak bilinen sarı pas, epidemi olduğu yıllarda özellikle hastalığa karşı hassas çeşitlerde yüzde 40’a varan verim kayıpları yaşatabiliyor. Sebep olduğu verim kayıplarının yanında tanelerin kırışık ve cılız olmasına da yol açan bu hastalık etmeni, elde edilen ürünlerin kalite değerlerinde düşüşler meydana getiriyor. Tarihteki örneklerine bakıldığında, sarı pas hastalığının 1936, 1940 ve 1943 yıllarında buğday üretiminde ciddi ölçüde kayıplar yaşattığı görülüyor.
İlkbahar aylarına dikkat
Her ne kadar diğer pas hastalıkları gibi buğday ve diğer hububat bitkilerinin sap, yaprak ve başaklarında gözlemlense de hastalık esas olarak yapraklarda ortaya çıkıyor. Yaprakların özellikle üst yüzeyinde meydana gelen sarı renkli püstüller; birbiri ardına sıralanıyor ve yakından bakıldığında makine dikişini anımsatan bir görüntü sergiliyor. Kendi aralarında birbirine paralel bir şekilde uzanan bu çizgiler, literatürde “Çizgi Pası” olarak da adlandırılabiliyor. Yağışlı yıllarda oldukça yaygınlaşan bu hastalık; kurak ve sıcak yıllarda salgın yapamıyor. Kışı ılık kar örtüsü bulunan yerlerde geçiren hastalık etmeni, ilkbahar aylarında ekinleri yeniden hastalandırmaya başlıyor.
Sarı pasa karşı önlem alınabilir
Genel olarak sarı pas hastalığı bitkileri ne kadar erken devrede yakalarsa o kadar yüksek oranda zarara yol açıyor. Buğday ekimlerinin erken yapılması bitkileri daha çabuk olum devresine getirdiği için sarı pas zararı bir dereceye kadar azaltabiliyor. Geniş alanlarda zirai ilaç mücadelesi olanaklarının kısıtlı olduğu durumlarda ise dayanıklı çeşitlerin yetiştirilmesi, sarı pas hastalığına karşı olan mücadelede önem taşıyor. Fakat dayanıklı çeşit yetiştirme, sarı pas hastalığı ile mücadelede tek çözüm yolu olmuyor. Bununla birlikte mutlaka buğday üreticisinin fazla azotlu gübre atmaktan kaçınması ve yabancı ot mücadelesini tamamlaması gerekiyor.