İlk olarak İsrail’de tespit edildiğinden bu yana “İsrail virüsü olarak anılan domates kahverengi meyve buruşukluk virüsü örtü altı üretimin merkezi Antalya'da yeniden yayılım göstermeye başladı.Yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı önlemler gevşetilip yeni bir “normalleşme” süreci başlarken bir yandan başta aşılama olmak üzere salgına karşı mücadelede aynı şekilde sürüyor. Tarımsal üreticiler için hastalıkla mücadele denildiğinde ise akla yalnızca Covid-19 değil, üretimin olağan bir parçası olan bitki koruma faaliyetleri de geliyor.
Ticari olarak tarımsal ürün pazarının en önemli kalemi olan domateste ise bugünlere üreticilerin başını ağrıtan bir başka virüs problemi var. Üreticiler arasında “İsrail virüsü” tanınan ve kamuoyuna da bu adla yansıyan “Domates kahverengi meyve buruşukluk virüsü (ToBRFV)”, bugünlerde sera alanlarında neden olduğu kayıplarla “domatesin koronavirüsü” olarak anılmaya başladı.
Nedir bu “İsrail virüsü”?
İlk simptomları 2014 yılında İsrail’de görüldüğü için bu ülkenin adıyla özdeşleşen ToBRFV’nin ilk teşhisi ise 2015 yılında Ürdün’de koyuluyor. İsrail’de tohumculuğa büyük darbe vuran virüs aslında ortaya çıktığı dönemden bu yana domatesin başlıca düşmanlarından biri haline geldi. Türkiye’de örtü altında etkinlik gösteren virüsün neden olduğu hastalık bir süredir özellikle Antalya’da domates üreticilerini endişelendiriyor.
Enfekteli tohumlarla konukçusu olduğu bitkilere taşınan ToBRFV, konukçusunda bulunan yaralardan giriş yaparak dokuda çoğalmaya başlıyor. Başlıca konukçuları arasında ise domates ve biber yer alıyor. Oldukça stabil olan bu virüs, uzun süre boyunca “virüslensliği”ni kaybetmeden taşınma materyallerinde kalabiliyor.
Nasıl mücadele etmeli?
Serada oldukça hızlı yayılım gösteren ToBRFV, domates bitkisinin çeşidine göre farklı belirtiler gösterebiliyor. Enfekteli olduğu domates bitkisinin yapraklarında kloroz ve mozaik beneklenmelere, meyvesinde ise sarı veya kahverengi lekelere yol açıyor. Ayrıca domates meyvesinin buruşmasına ve pazarlanamaz hale gelmesine sebep oluyor.
Domates kahverengi meyve buruşukluk virüsüyle mücadelenin özünü kültürel önlemler oluşturuyor. Öncelikle virüsün gözlemlendiği seralar karantinaya alınıp hastalıklı bitkiler ise imha edilmesi gerekiyor. Uzmanlar hastalığın yayılımının önüne geçebilmeleri için üreticilerin sertifikalı tohum kullanmaları gerektiğini vurguluyor.