Tarımsal yayım ve danışmanlık sistemlerini Kapak Konusuna taşıyan Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera, bu ay Türkiye ve dünyada mevsimlik tarım işçilerinin durumunu da masaya yatırıyor.
Bugün 1 Haziran; hem yeni bir haftanın, hem yeni bir ayın, hem de yeni bir mevsimin ilk günü! Aynı zamanda, Türkiye için 3 aya yakın süren olağanüstü günlerin ardından “normalleşme” olarak anılan yeni bir sürecin başladığı gün.
Bugünden itibaren her şey elbette yeniden “normal” haline dönmeyecek. Yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı alınan tüm bu yolun en başına dönmemek için temkinli ve sabırlı olmamız, çokça belirtildiği gibi “yeni normal”e alışmamız gerekiyor. Ve elbette her adımda bilim insanlarının uyarılarını dikkate alarak yaşamlarımızı devam ettirmemiz gerekli.
Salgının tarıma düşürdüğü gölge: İşgücü krizi
Sosyal ve ekonomik yaşamın pek çok cephesi Covid-19’un yarattığı kaosu aşmak için bugünlerde küçük adımlarla yoluna devam etmeye çalışıyor. Süreçten çok yönlü etkilenen sektörler için ilk soru işe nereden başlamak gerektiği. Tarım için ise durum biraz daha farklı. Gıdanın vazgeçilmezliği salgın koşullarında pek çok ülkeyi adeta bitkisel üretimin devamlılığı için seferber etti.
Ancak bunu yaparken pek çok ülkenin karşısına aynı engel çıktı: Tarımsal işgücü krizi. Özellikle bu işgücünün yurtdışından gelen işçilere dayandığı Avrupa ülkeleri hasat sürecinde ciddi yara aldı. Türkiye için ise bu durum çay ve fındık gibi belli ürünlerde daha belirgin şekilde yaşandı, yaşanıyor. Ancak tarımda işgücü sorunu çoğu kez üretim cephesinden dikkate alınıyor. Oysa konunun bir de çokça göz ardı edilen ve salgın süreciyle belirgin hale gelen sosyal ve insani boyutu var.
Tarım işçilerinin gerçekliği mercek altında
Türkiye’de zaten yıllardır zor şartlarda çalışan mevsimlik tarım işçileri, ulaşım ve barınma koşullarının alışılmadık kısıtlamalarla karşılaştığı pandemi sürecinde, tüm çabalara karşın yine de kaderleriyle baş başa kalmış durumda. Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera, bitkisel üretimin en önemli aktörlerinden olan mevsimlik tarım işçilerinin hem Türkiye hem de AB ve Kuzey Amerika ülkelerindeki durumunu Mayıs sayısında masaya yatırdı.
Üreticiyi bilgi ve teknolojiye ulaştırmanın profesyonel yolu
Tarım sektöründe son yıllarda çokça kullanılan, ancak çoğunluğun üzerine aynı oranda düşünmediği önemli iki terim var: Tarımsal yayım ve danışmanlık. Bunların her ikisi de uygulama anlamında oldukça eskiye dayansa da, konsept olarak modern tarıma dair kilit bir anlam içeriyor. Üreticilerin faaliyetlerini en yüksek sürdürülebilirlikle devam ettirmesi için bilgi ve teknolojiye ulaşmasını sağlayan tarımsal yayım ve danışmanlık sistemlerine dair bilmediklerinizi bu ay tarlasera’da okuyabilirsiniz.
Bu ay başka neler var?
Üretim fazlalığı, hastalıklar ve yüksek maliyetler nedeniyle yeniden alarm vermeye başlayan nohut üretimini Dosya haline getiren tarlasera, Detay sayfalarını ise Türkiye de dahil olmak üzere çok geniş bir coğrafyada tarım arazilerini tehdit etmeye başlayan çekirge türleri, tarımsal ürünleri doğrudan tüketiciye ulaştıran dijital pazarlar, bağcılıkta fungal hastalıklarla mücadele ve tohum teknolojisinde sessiz bir devrime işaret eden CRISPR teknolojisine ayırdı.
tarlasera’ya nasıl ulaşırım?
Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera Nisan ayından beri artık yalnızca fiziki değil dijital versiyonuyla da okurlarıyla buluşuyor. Yenilikçi tasarımı ve görsel kalitesiyle yıllardır okurlarına çok özel bir dergi deneyimi yaşatan tarlasera’nın dijital versiyonuna ulaşmak için Dergilik uygulamasını telefonunuza indirip bu linke tıklamanız yeterli.
tarlasera’nın Haziran sayısını satın almak için ise şimdi Satın Al sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. Derginizi her ay masanızda görmek ve tarlasera keyfini tüm bir yıla yaymak için ise tek yapmanız gereken abone olmak. Bunun için Abonelik sayfamızdan yalnızca birkaç dakika süren abonelik işlemlerini gerçekleştirmeniz yeterli.