Havuçta ihracatta yaşanan sorunlar bu yıla devrederken, üretimin maliyeti de ürün fiyatlarının üzerine çıktı. Üç bölgeden havuç üreticileri yaşadıkları durumu tarlasera’ya anlattı.
Havucun gen merkezlerinden biri olan Türkiye’de havuç denildiğinde akla 3 bölge geliyor: Konya-Kaşınhanı, Ankara-Beypazarı ve Hatay-Kırıkhan. Bu üç merkez, ülke içi üretimin neredeyse tamamını üstleniyor. Her bölgenin ise kendine has dinamikleri var. Ancak hepsinin derdi ortak: Artan girdi maliyetlerini artık karşılayamıyor olmaları.
İhracattaki sorunların etkisiyle düşen havuç fiyatları da iyice işin tuzu biberi oluyor. İhracata yönelik üretimin ön plana çıktığı Kaşınhanı’da siyasi iklimin başı çektiği sebepler son dönemde dış pazara ulaşım yollarını tıkıyor. 2019 yılında neredeyse hiç ihracat yapamayan, yapsa da parasını alamayan üreticilerin umudu bu sezon da kırılmış durumda.
Böyle giderse havuç tarımı biter!
Kaşınhanı’da üretim yapan Şahinoğlu Tarım’ın sahibi Abdullah Şahinoğlu, son dönemde havucun para etmemesinden dolayı fabrika ve üretim sahalarının durma noktasına geldiğini söylüyor. “Geçtiğimiz Ekim ayı itibariyle adı konulmamış bir ambargo başladı ve havuç sevkiyatı engellendi” diyen Şahinoğlu, “Tır başına 10 bin dolar vergi vermemiz isteniyor. Maliyetlerimiz ve satış fiyatlarımız ortadayken bu kadar vergiyi nasıl ödeyelim” diye konuşuyor.
Bugün itibariyle havucun üreticiden çıkış fiyatı 0,8-1 TL arasında. Maliyeti ise 1,5 TL civarında. Sezonun ilk bir buçuk ayında piyasada çok az havuç bulunması nedeniyle 2-3 TL’ye kadar çıkan fiyatlar bu tarihten sonra ise adeta dibi gördü. “Elektrik faturalarımız aşırı yüksek olmasına rağmen havuca hiç destek verilmiyor” diyen Şahinoğlu, “Böyle giderse havuç tarımı yok olup gidecek” yorumunu yapıyor.
Tohum ve arazi kiraları düşündürüyor
Hatay-Kırıkhan’da da durum farklı değil. Bölgede üreticilerin en önemli maliyet kalemi tohum, ikincisi ise tarla kirası. Bunun nedeni, havuç üretiminin her yıl aynı arazide yapılmayıp farklı araziler kiralanıyor olması. Mazot, gübre ve pestisit dışında söküm ve ambalaja gidene kadar yapılan işlemler de maliyetleri ürünün satış fiyatının üzerine çıkarıyor.
Yağışlar rekolte kaybı yarattı
Kırıkhan’da hem üretim hem de ihracatla uğraşan Teyfik İkizoğlu, zaten zararına üretim yapan Hataylı üreticilerin geçen yılki aşırı yağışlar nedeniyle bir de rekolte kaybıyla karşı karşıya kaldığını söylüyor. “Maliyetler giderek yükselirken satış fiyatlarında böyle bir artış yaşanmadı” diyen İkizoğlu, bölgede halen devam eden hasadın ardından sezonun ikinci yarısında tablonun tersine dönmesini umut ettiklerini söylüyor.
Maliyet satış fiyatlarının üzerinde
Peki yurtiçi pazara yönelik üretim yapanlar için tablo nasıl? Beypazarı’nda 600 dekarlık alanda havuç yetiştiren Mesut Demiraraslan da en çok maliyet ve satış fiyatı arasındaki ters orantıdan yakınıyor. Bu yıl üretim maliyetlerinin yüzde 40-50 oranında arttığını söyleyen Demirarslan, “Maliyet 1 TL iken havucun fiyatı ise 80 Kuruşta kaldı. Halde ise fiyatlar 1,3-1,5 TL arasında değişiyor” diye konuşuyor.
Elektrik desteği verilmeli
Demirarslan’a göre havuç üreticisinin en önemli gideri ise elektrik. Devletten, üreticilerin kendi elektriklerini üretmelerini sağlayacak projeler geliştirmesini isteyen Demirarslan, “Benim 100 kW’lık bir santralim var, burada ürettiğim elektrikle kendi ihtiyacımı karşılamaya çalışıyorum ama kotası az olduğu için müsaade edilmiyor. Bunun için tarımsal sulamada kullanılmak üzere ayrılmış olan bir kota verilmeli” diyor.