Antalya’nın kıyı ilçelerinde spor ve eğlence amaçlı çim sahaların sayısı artıyor. Üreticiden kiralanan arazilere inşa edilen bu sahalar, başta çilek üretiminin kalbinin attığı Serik olmak üzere kıyı bölgelerde tarıma dair endişe yaratmaya başladı.
Birçok ülkenin olduğu gibi Türkiye’nin de “en popüler oyun”u olan futbolda devre arası kampları sürüyor. Kulüplerin hazırlık kampları için seçtikleri yerlerin başında ise Antalya geliyor. Ancak üç büyükler Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın aynı anda kampta olduğu Antalya’da bugünlerde yepyeni bir tartışma alevlenmiş durumda.
Futbol ve tenis başta olmak üzere açık havada icra edilen birçok spor için ilde inşa edilen antrenman sahalarının sayısı hızla artıyor. Aynı şekilde, çok geniş alanara ihtiyaç duyulan golf sahaları da yine başta Belek olmak üzere Antalya’nın sahil bölgelerinde yoğunlaşmış durumda. Bu sahaların demirbaşı ise elbette ki çim!
Tarım arazileri çim sahalara dönüşüyor
Bu sahalara ekili olan çimler, tohum ıslahından düzenli bakımlarına kadar olan zorlu ve profesyonellik isteyen süreciyle aslında tarımsal üretimin bir parçası. Çim tarımının ekonomik boyutu ve oluşturduğu istihdam düşünüldüğünde, bitkisel üretimin bu kendine has alanını yabana atmamak gerekiyor.
Ancak Antalya’da gittikçe geniş alanlara yayılan bu çim sahalar, ironik bir şekilde bölgedeki tarım arazileri üzerinde baskı kurmaya başladı. Özellikle Türkiye’nin çilek üretiminde önemli bir role sahip olan Serik ilçesinde üreticiler, tarım arazilerinin çim sahaların artmasıyla birlikte daralmaya başlasından yakınıyor.
Tarımdan kâr edemeyenler arazisini kiralıyor
Antalya’da çim alanlarının tarım arazileriyle karşıya gelmesi aslında otel ve şirketlerin mevcut tarım alanlarını kiralayarak tesislerini buralarda kurmasıyla başladı. Bu arazilerin birçoğu üreticiden 20 yıllığına kiralanırken, kimi üreticiler ise arazisini talip olan bu kurumlara satarak üretimden elini çekmeye başladı.
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, bölgede tarım arazilerinde yüzde 10’un üzerinde azalma olduğunu söylüyor. Bu duruma yol açan asıl sorun elbette ki kiralanan ya da satılan arazilerin tarım dışı amaçlarla kullanılıyor olması. şin diğer cephesinde üreticiler yer alıyor. Onları arazisinden ve genel olarak tarımdan vazgeçmeye iten ana faktör ise bitkisel üretimden istediği ölçüde kâr edemiyor olması.
Verimsiz araziler kullanılmalı
“Üreticiler tarımdan para kazanamayınca arazilerini kiraya veriyor” diyen Alp, kimi üreticilerin ise kolay yoldan gelir elde etme düşüncesiyle bu kararı aldığı görüşünde. Alp, “Araziler otellere elbette verilebilir. Ama verimsiz arazilere yapılsın bu futbol sahaları, eğlence merkezleri. Verimli araziler tarıma bırakılmalı” diye konuşuyor.
Seraların etrafında binalar yükselmeye başladı
İlde çilek üretiminin kalbinin attığı Serik ilçesine bağlı Belek ve Kadriye mahallesinde üretim yapan Mehmet Ayaz, böyle giderse bölgede seracılığın biteceğinden endişeli. “Araziler golf, futbol, tenis sahasına dönüşüyor, mevcut arazilerin de çevrelerinde binalar yapılmaya başladı. Bu çilek 10 seneye kaybolur” diyen Ayaz’a göre üreticilerin tarımdan başka bir seçeneği yok: “Ya çilek üreteceğiz ya evde oturacağız.”
Bir diğer üretici Hasan Çağlar, bölgedeki toprak kalitesinin tarım dışı kullanılamayacak kadar özel olduğunu söylerken,”Belek ve Kadriye’de üretim yüzde 50-80 oranında azaldı” diyen Mustafa Mutaf ise araziyi kiraya vermenin tarım yapmaktan daha kazançlı hale geldiğini belirtiyor.
Çim üretimi diğer ürünlerden daha kazançlı
Spor Turizmi Birliği Derneği Başkanı Recep Şamil Yaşacan ise, kurulan spor tesislerinin bölgenin tanımına katkı sağlayarak turizme ve tarıma dolaylı olarak değer sağladığını belirtiyor. “Üreticiler işe yaramayan, ekip biçemedikleri verimsiz yerleri sattılar. Verimli arazi alınıp saha yapılmadı” diyen Yaşacan, bölgede tarımın biteceği fikrine katılmadığını söylüyor ve ekliyor: “Ayrıca bazı sahalarda çim yetiştirilip satılıyor. Bene çim üretimi diğer tarım ürünlerinden daha çok kazanç sağlıyor.”