Cumhuriyetin kuruluşunu takip eden yıllarda yaşanan dönüşüm fırtınası en hızlı şekilde tarım alanında esti. Bu dönüşümün güç kaynakları ise bilime olan inanç, cesaret ve umuttu.
Bundan 96 yıl önce bugün ilan edilen Cumhuriyet, yalnızca bir ülkenin kuruluşu veya yönetim değişimi değil, bu topraklarda yaşama dair tüm alanlarda bir dönüşüm rüzgarının başlangıcı anlamına geliyordu. Cumhuriyetin kuruluşunu takip eden yıllara bakıldığında, 29 Ekim’in Kurtuluş mücadelesinin bir sonucu olmanın ötesinde, bir devrimler fırtınasının da başlangıcı olduğu görülüyor.
Bu fırtınanın en hızlı estiği alan ise cumhuriyet ekonomisinin merkezine oturtulan tarımdı. Tarımsal yaşamın ve üretim tekniklerinin neredeyse ilkel dönemleri andırdığı, üreticilerin yüzyılların mirası olan ağır vergilerin yükünü taşıdığı, üretimin savaş yıllarının etkisiyle çöküş aşamasına geldiği bir “sıfır noktası”ndan başlayan bu dönüşümün güç kaynakları ise bilime olan inanç, cesaret ve umuttu.
İşte genç Cumhuriyetin bu üç anahtarla kısa sürede tarihe kazıdığı dönüm noktaları:
1924: Kabul edilen Köy Kanunu ile ilk kırsal kalkınma adımı atılmış oldu.
1925: 1923’teki İzmir İktisat Kongresi’de alınan karar gereğince üreticiden alınan Aşar Vergisi tarihe karıştı.
1925: Tarımda modernleşme örneği oluşturmak için Ankara’da Gazi Orman Çiftliği (Atatürk Orman Çiftliği) kuruldu.
1925: İlk tohum ıslah istasyonu Eskişehir’de kuruldu. Onu birkaç yıl içinde ülke genelinde buğday, arpa, mısır, pamuk gibi ürünler için kurulan 17 tohum ıslah ve tarımsal araştırma istasyonu takip etti.
1926: Türkiye’nin ilk yerli şekerini üreten, ilk şeker fabrikası Kırklareli-Alpullu’da kuruldu.
1927: Tarımda bilinç dönüşümünün yakalanması için Ziraat Eğitimin İyileştirilmesi Kanunu çıkarıldı.
1927: Cumhuriyetin kuruluşundan beri geçen 4 yılda pamuk üretimi 5, tütün üretimi 34 kat arttı.
1927: Doğu Karadeniz’de açılan tohumluk bahçeleri ve üreticilere dağıtılan fidanlarla çay ve fındık üretimi ilk kez teşvik edildi.
1929: Tarım Kredi Kooperatifleri’nin kuruluşuyla tarımda kooperatifleşme seferberliği başladı.
1929: İlk ve tek “kuru ziraat” deneme istasyonu Eskişehir Tohum Islah İstasyonu bünyesinde kuruldu.
1930: Türkiye’nin modern anlamda ilk tarım akademisi olan Ankara Yüksek Ziraat Okulu açıldı.
1930: İstanbul, İzmir, Bursa ve Adana’da genç ziraatçılar yetiştirmek için ziraat ortaöğretim okulları kuruldu.
1930: 1923’te 11,6 milyon lira olan değerinde olan buğday ithalatı tamamen sıfırlandı.
1931: Tarımsal kalkınmanın önündeki engelleri çözme amacıyla Birinci Türkiye Ziraat Kongresi gerçekleştirildi.
1933: Türkiye genelinde kurulan tarım kooperatiflerinin sayısı yalnızca 4 yılda 572’ye ulaştı.
1934: 1925’ten beri üreticilere dağıtılan tarım arazileri 7 milyon dönüme ulaştı.
1934: Atatürk Orman Çiftliği bünyesinde “Bitkisel Yağların Tarım Traktörlerinde Kullanımı” çalışmasıyla birçok ülkeden önce biyoyakıt üzerine araştırmalar başlatıldı.
1938: 1925’te çıkarılan İskan Kanunu’yla üreticilere 3 yılda 3 milyon dönüm tarım arazisi daha dağıtıldı.
1938: Buğday piyasasının korunması ve fiyatların düzenlemesi amacıyla Toprak Mahsulleri Ofisi kuruldu.