Türkiye’de ayçiçeği ve çeltik üretiminin yarısı Trakya’dan soruluyor. Çeltik bölgede son yıllardaki yükselişini bu yıl da devam ettirirken ayçiçeğinde ise fiyat krizi yüzeye çıkmaya başladı.
Trakya ve tarım sözcükleri yan yana sıralandığında pek çok kişinin aklına iki ürün geliyor: Ayçiçeği ve çeltik. Ülke tarımının geçmişine ve bugünkü rakamlara bakıldığında bu hiç de şaşırtıcı değil. Trakya bölgesi küçük yüzölçümüne karşın yaklaşık 320 bin hektarla Türkiye’deki ayçiçeği tarlalarının yarısına ev sahipliği yapıyor. Aynı şekilde, ülke genelinde 110 bin hektarda üretilen çeltiğin de yarısı Trakya’dan soruluyor.
Ayçiçeğinin durgun geçen 20 yılı
Bölge tarımının lokomotifi olan bu iki üründe Türkiye genelinde yaşanan süreç Trakya’daki paralel. Son 20 yılda ayçiçeği üretiminde dönem dönem yaşanan artışlara karşın ekili alanlar ve üretim aynı seviyede kaldı. Bu sürede Türkiye’nin ayçiçeği verimliliği dekar başına 160 kg’den 244 kg’ye çıkarken, Trakya’da ise 180 kg’den 212’ye yükseldi. Bu oranlar, ayçiçeği üretimine güçlü bir şekilde katılan Konya ovasının Trakya’yı yavaş yavaş gölgede bırakmaya başladığını gösteriyor.
Çeltik rekabetten güçlenerek çıkacak
Ancak çeltikte durum biraz farklı. 1999 yılında 157 bin ton çeltik hasat edilen Trakya’da bu oran 450 bin tonlara, verimlilik ise dekar başına 512 kg’den 800 kg civarına yükselmiş durumda. Ülke genelinde çeltik verimliliğinin 793 kg/da olduğu düşünülürse üründe hala Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli üçlüsünün sözünün geçtiğini söylemek mümkün.
Bu yılki tabloya bakıldığında, bu ikili rekabetten bu yıl da çeltiğin güçlenerek çıkacağı görülüyor. Geçtiğimiz yıl yaşanan verim düşüklüğüne karşın üretimi yüzde 4,4 artan çeltikte bu yıl da ülke genelinde yüzde 3,7’lik bir artışla 1 milyon sınırına yaklaşılması bekleniyor. İlk kez ulaşılacak bu üretim düzeyine giden yolda en büyük pay yine Trakya bölgesinin.
Dolar kuru ayçiçeği fiyatlarını düşürdü
Ayçiçeği cephesinde ise rekolteden yana bir sorun olmasa da içler çeltikteki kadar rahat değil. Bunun asıl nedeni ise fiyatlar. Ağustos ayı başında ton başına 2,5 bin TL olarak belirlenen alım fiyatları bu tarihten sonra serbest piyasada düşüşe geçti. Bugün itibariyle, açıklanan bu alt sınıra karşın gerçek fiyatlar 2,1-2,2 TL düzeyine kadar inmiş durumda.
Ayçiçeğinde bu yılki girdi maliyetlerinin kg başına 3,46 olduğunu söyleyen Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Darcan, piyasa fiyatlarındaki düşüşün dolar kurundaki gerileme nedeniyle yaşandığını söylüyor ve “Doların daha da düşmesi durumda ayçiçeğinin alım fiyatının düşmesinden endişe ediyoruz” diye konuşuyor.
Yerli üretim bitmeden ithalat başlamamalı
Bir diğer endişe ise ayçiçeğinde ithalat kartının beklenenden önce açılması. Hasadın halen sürdüğü şu günlerde Trakya’daki rekoltenin 750 bin tonu bulması bekleniyor. İthalat pazarında ise fiyatlar son 10 yılın en düşük seviyesinde. Yerli üretimin yurtiçinde tüketilmeden ithalata başlanmaması gerektiğini söyleyen Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akgün, “Yoksa üreticimizi daha fazla üretmeye teşvik etmemiz ve ülke ihtiyacını karşılayacak seviyeye ulaşmamız mümkün olmaz” diyor.