Türkiye genelinde tarım arazileri hızla daralırken Iğdır’da ise dikkat çekici şekilde artıyor. Bu başarının sırrı ise ilin iklim ve toprak özelliklerinin meyve ve sebzecilikte değerlendirilmesi.
Tarım alanlarının gün geçtikçe daralması ve tarım dışına çıkan verimli araziler, Türkiye’nin bitkisel üretiminde kırmızı alarm ışığını uzun süredir yakıp söndürüyor. 2006 yılından ülke genelinde yaşanan arazi kaybı 3,2 milyon hektarı bulmuş durumda. 81 ilin 69’u bu kaybı kendi sınırları içinde farklı oranlarda yaşadı.
Ancak tüm bu akıntının tersine kürek çeken bir il var: Son zamanlarda “Doğu’nun Çukurova’sı” olarak anılmaya başlayan Iğdır. Son 13 yılda tarım arazileri ortalama yüzde 3 oranında genişleyen 11 ilden farklı olarak Iğdır, aynı süre içinde üretim yapılan alanlarını tam yüzde 35,2 oranında arttırmayı başardı.
Dağların arasında bir tarım ovası
Iğdır 3 bin 664 km2’lük yüzölçümüyle Türkiye’nin en küçük illerinden biri. Ancak Doğu Anadolu’nun dağlık yapısının arasında mikroklima özelliği gösteren Iğdır ovası ve bölgenin elverişli toprak yapısı bu dezavantajı tersine çevirmeyi başarıyor. İşte Iğdır tarımının yakın tarihinin genel gidişatın aksine seyir izlemesini sağlayan şey de bu avantajların doğru şekilde değerlendirilmesi oldu.
Aktif olmayan araziler üretime katıldı
Son 13 yıla bakıldığında Iğdır’da bitkisel üretime açılan yeni arazilerden çok, nadasa bırakılan arazilerin tarıma katılmasının fark yarattığı görülüyor. 2006 yılında ilde 77 bin hektar olan tarım arazisinin 182 bin hektarı nadasa bırakılmış alanlar oluşturuyordu. 2019 itibariyle 104 bin hektara çıkan toplam arazi içinde aktif olmayan alanlar 40 bine hektara kadar düşmüş durumda.
Mısır buğday ve arpadan rol çalıyor
Iğdır’ın geleneksel ürünleri olan tarla bitkilerinin üretiminde de radikal bir değişim yaşanmadı. Havza desteği verilen buğday, arpa, danelik mısır, pamuk, kuru fasulye, nohut, soya ve yem bitkilerinin kapladığı toplam alan 55 bin hektar civarında kaldı. Ancak bu liste içinde mısırın altını ayrıca çizmek gerekli. Iğdır tarımına bu kısa süre içinde hızlı giriş yapan mısır bugün 3 bin hektarı aşan üretimiyle buğday ve arpadan adeta rol çalıyor.
Kayısı öncülüğünde meyve devrimi
İlin tarımdaki atılımının asıl kaynağı ise meyve ve sebzecilikte yaşanan gelişim. 2006 yılında bugüne hem meyve hem de sebze bahçelerinin genişliği neredeyse 2 katına çıktı. Iğdır ve meyve denildiğinde ilk akla gelen ise “şalak” olarak da bilinen Iğdır kayısısı. İlin en önemli ihracat kalemlerinden biri olan kayısı, yaklaşık 3 bin hektardan elde edilen 30 bin tonluk rekoltesiyle toplam meyve üretiminin 4’te 3’lük dilimini karşılıyor.
Iğdır ovasında varlığını giderek arttıran diğer meyveler ise elma ve şeftali. 13 yıl içinde elma bahçeleri 12 bin dekardan 20 bin dekara, şeftali ise bin 300 dekardan 2 bin dekara kadar arttı. Erik, armut ve üzüm yetiştiriciliği de Doğu Anadolu’daki karşılığını Iğdırlı üreticiler sayesinde son 10 yılda bulmaya başladı.
Kavun, karpuz ve domates alanları genişliyor
İl genelinde 804 bin hektara yayılan sebze üretiminin lokomotifi olan kavun ve karpuzda ise aynı süre içinde üretim alanları toplam 13 bin dekardan 25 bin dekarın üzerine kadar çıktı. 2006’da yaklaşık 10 bin dekar alanı kapsayan domateste bugün alçak tünellerle yapılan üretimin hızla yaygınlaştığı ve üretimin 17 bin hektara yayıldığı görülüyor.