Açıklanan Tarım Milli Birlik Projesi’nde seraların iyileştirilmesi ve Hal Yasası gibi konular da yer alıyor. Peki yeni program, Türkiye tarımının bu iki cephedeki uzun bekleyişine çözüm olabilecek mi?
Tarımda Milli Birlik Projesi’nin enflasyona karşı sunduğu çözümlerden biri, kurulması planlanan Sera A.Ş.. Enflasyon ile mücadelede önemli yer tutan taze meyve-sebze pazarında dengeleyici unsur olması amacıyla Tarım Kredi Kooperatifi ortaklığıyla kurulması öngörülüyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ilk etapta 2 bin hektar teknolojik sera inşa edileceğini, orta vadede 5 bin hektar üretim alanına ulaşılırken, uzun vadede örtü altı sebze üretiminin yüzde 25’inin karşılanmasının hedeflendiğini söyledi. Ancak Albayrak’ın bu açıklamasında verdiği rakamlar tartışma konusu oldu.
Toplam sera alanı ortalama 750 bin dekar olan Türkiye’de, yaklaşık 13 bin dekarlık modern sera bulunuyor. Bu da sera varlığının yalnızca yüzde 2’sine denk geliyor. Sera A.Ş. bünyesinde ilk etapta 20 bin dekar sera inşa edileceği vaadi ise hem maliyet açısından hem vakit açısından pek gerçekçi durmuyor.
Sera konusu açıklığa kavuşmalı
Konuyla ilgili tarlasera’nın sorularını yanıtlayan Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümünden Prof. Dr. Gökhan Özertan, seraların iyileştirilmesini “çok önemli bir başlık” olarak değerlendirirken, “Açılım olarak ne tür bir hamle ile seracılık yapılacak, şu an değinilmeyen, eksik kalan hangi noktalar olacak, detaylar nasıl açıklanacak, Mayıs ayında belli olacak. Ancak bahsedilen iyileştirmelerin tamamı gerçekleşse bile yeterli olmayacaktır. Çünkü burada iki önemli soru var: Hangi ürünler ve neredeki seralar? Bu cevapların altının doldurulması gerek” diyor.
Hal Yasası tekrar gündemde
Pakette yer alan başlıklardan bir tanesi de tanzim satışlar ile birlikte yeniden gündeme gelen Yeni Hal Yasası oldu. Adından sıkça bahsedilen bu yasa aslında çok yeni değil, yıllardır gündemde. Son olarak yaşanan fiyat artışlarına tanzim satış gibi bir çözüm önerisi olarak gündeme getirilmişti. tarlasera.com’un Yeni Hal Yasası ile Neler Değişecek başlıklı haberi de yeni yasa, hal yönetimlerinin özelleştirilmesi ve kiralarda yaşanabilecek artış riskinin yanında, tüccarın ürünleri istediği zaman yüksek fiyattan satabilme riski ve maliyetlerin düşmesinin aksine lojistik ve depolama ile artması gibi konular üzerinden tartışılmıştı.
Aracıların yeni işlevi ne olacak?
Söz konusu yasa en nihayetinde çıkacak mı çıkmayacak mı bilinmez. Ancak Tarımda Milli Birlik Projesi’e göre, yasa kapsamında kooperatiflerin haller içindeki payının arttırılması hedefleniyor. Toptan, perakende ve lojistik alanlarında daha rekabetçi bir yapının oluşturulacağını söyleyen Albayrak, tarladan sofraya daha kısa, etkin, denetlenebilir bir değer zinciri yaratılacağını vurguluyor.
Özertan’ın tarlasera Nisan sayısında kaleme aldığı “Artan Gıda Fiyatları: Teknoloji Aracılar Konusunda Nereye Kadar Çözüm Olabilir?” yazısında aracılar ve tüccarların fonksiyonunun ve özellikle tarımın finansmanına yönelik açılımların ne olacağının çok önemli bir başlık olduğu vurgulanmış ancak projede bu konuya yer verilmediğinin altını çizdi.
İklim değişikliği projede yer almalı
Türkiye ve hatta dünyada gıda fiyatlarını çok kuvvetli şekilde etkileyecek iklim değişikliği meselesinin de en az diğer problemler kadar ciddi olduğunu belirten Özertan, “Ancak ne yazık ki tarlasera dergisinde defalarca konu edinilen iklim değişikliğinden projede hiç bahsedilmemiş” diyor. Eksik olan bir diğer önemli konunun ise üreticinin eğitimi olduğunu vurguluyor: “Genel olarak iklim değişikliği, eğitim, yenilikçilik gibi meselelere yer verilmesi ve bunlara yönelik uzun soluklu çözümlere değinilmesi gerek. Uzun vadeli planlama, kısa ve orta vadeli çözümlerin o üç başlıkta görülmesi lazım.”
Üretici örgütlenmesinin de işin önemli bir ayağını oluşturduğunu düşünen Özertan, “Örgütlenme çok kritik ama bugüne kadar çok uzun süredir yapılmayanlar, bugün bu yeni planla nasıl yapılacak, bekleyip görmek gerekir” diye ekliyor.