Örgütlü üretim ülke ekonomisi için hayati önem taşıyor. Ancak son günlerde yaşanan fiyat artışıyla beraber Türkiye, kooperatifçiliğin yeterli seviyeye ulaşamamış olması gerçeğiyle yüzleşiyor.
Sebze-meyvede yaşanan fiyat artışı son günlerde tüm Türkiye’nin gündemine oturdu. Bugüne dek çözüm olarak sunulan uygulamalar tanzim satış, Hal Yasası gibi konular oldu. Ancak kalıcı çözüm için biraz daha derine inmekte fayda var. Örneğin üreticilerin bir araya gelerek oluşturduğu kooperatifler tarımsal üretim sorunlarına karşı en etkili çözüm yollarından biri.
Kooperatifler; kırsalın ekonomiye dahil olması, tarımsal ürün ve girdi piyasalarının dengelenmesi, üreticinin eğitim, makine-teçhizat, tohum ve zirai ilaç gibi çeşitli ihtiyaçlarının karşılanması gibi birçok alanda etkisini gösteriyor. Kırsalda üreticinin yaşam düzeyi ve kalitesini yükseltmeyi amaçlarken, verimliliği arttırma ve pazardaki konumlarını güçlendirme gibi avantajlar da sağlıyor. Bu sayede sadece ortaklarına değil, ülke ekonomisine de önemli katkılarda bulunmuş oluyor.
Enflasyonu önlemede kooperatif modeli
Peki bugün için konuşulursa, sebze-meyve fiyat artışına kooperatiflerin etkisi nasıl olur? Enflasyonu önlemede önemli bir araç olan bu üretici örgütleri; başarılı olmaları halinde, pazarlama kanallarındaki yüksek pazarlama marjları ile çalışan aracılı sisteme olan ihtiyacı azaltabileceği ve piyasaları düzenleyebileceği için fiyat istikrarını sağlama noktasında rol oynuyor. Bunun sonucunda da fiyat artışları daha dengeli şekilde seyrediyor.
Son dönemde tavan yapan ürün ve girdi fiyatlarındaki artış Türkiye’de çeşitli tartışmalara yol açarken, kooperatifçiliğin yeterli düzeyde olmayışını ve çözüm yolunda atılacak adımlarda tartışmasız önemli bir araç olacağı konusunu da gündeme getiriyor.
Örgütleri destekleyecek politika şart
Türkiye’de yeterli seviyelere gelemeyen kooperatifçiliğin yaşadığı önemli sorunlar arasında üreticinin örgütlenme bilincinin tam olarak oluşmaması, eğitimsizlik, siyasi müdahaleler gibi çeşitli nedenler yer alıyor. Devletin destekleyici bir politikasının olmaması da bu sorunların çözümünü engelliyor.
Devlet tarımsal arzı kontrol altına alabilecek, üretici örgütlerini destekleyici politikalar üretemediğinde, tarım kooperatifleri de arzı kontrol altına alabilecek ekonomik güce ulaşamıyor. Bu nedenle ürün fiyatları tarımsal arzdaki değişikliklere bağlı olarak son dönemler de olduğu gibi şiddetli dalgalanmalar gösteriyor.
Tire süt kooperatifi örneği
Türkiye’de kooperatif modeli her ne kadar yeterli düzeyde olmasa da Tire Süt Kooperatifi gibi başarılı örnekler mevcut. Kooperatif, üreticiyi koruma doğrultusunda üretim maliyetlerini düşürmeye ve süt kalitesini arttırmaya yönelik yatırım ve hizmetleriyle ortaklarının kazancını arttırıyor.
Tire Süt Kooperatifi, ortaklarının bitkisel üretim ve hayvan beslenmesinde ihtiyaç duyduğu tohum, gübre, yem ve benzeri ürünleri ekonomik şartlarda kooperatifin satış deposundan temin ederek yüksek girdi maliyetlerinin etkisini azaltmış oluyor. Aslında temelde başarı bu kooperatifin özelinde değil, kooperatifçiliğin ilkelerinden kaynaklanıyor. Türkiye’de daha birçok örneğine neden rastlanmasın?
Kooperatiflerde başarı nasıl sağlanacak?
Başarıya ulaşmak için birçok kooperatifin de Tire Süt Kooperatifi gibi örgütlenmesi ve birleşmesi gerekiyor. Bunun için devletin öncülüğünün önemi tartışılmazken, aynı zamanda üreticilerin de daha cesur davranması gerekiyor. Tarihinde imece usulü gibi güzel örnekler ve birçok başarılı kooperatife yer vermiş Türkiye’de iyi bir politika ve profesyonel kooperatif yönetimlerinin sağlanmasıyla bu sorunların aşılabileceği hayal değil. Tarımsal üretimin kooperatifler yoluyla gerçekleşmesi halinde üretim ve gelirde önemli artışların gerçekleşebileceği ve fiyat dalgalanmalarının da önlenebileceği yönünde yapılan tahminler bile bu model için çalışmaya koyulmaya yeter düzeyde.