Kütahya-Domaniç’te yalnızca 40 ton üretilen Sarıot fasulyesi, üreticiler tarafından özenle korunarak özelliğini kaybetmeden yüzyılları aşmayı başardı.
Tarımın öyküsü aynı zamanda insan emeği ve aklının da bir yansıması. Yüzyıllar boyunca ekilen tarım ürünleri, hep en iyiyi arayan üreticiler sayesinde gelişip ve değişip bugünlere ulaşıyor. Bu değişim her zaman daha verimli ve dayanıklı olana doğru bir yolculuk olsa da, değişime direnen ürünler de geçmiş ile bugün arasında bir köprü görevi görüyor.
Kütahya’nın Domaniç ilçesine özgü Sarıot fasulyesi de bu ürünlerden biri. Bölgede bilinen tarihi 300 yıl öncesine kadar giden bu fasulye çeşidi, yıllar boyunca ekilse de yöre dışına çıkarak ticarileşme yoluna girmemiş. Bugün de üreticiler ürünün özgünlüğünü korumak adına tohumlarını komşuları dışında kimseyle paylaşmayarak yalnızca kendi ihtiyaçları için kullanıyor.
200 dekarda 40 ton üretiliyor
Bir Horoz tipi kuru fasulye çeşidi olan Sarıot fasulyesini özel kılan şey hem fiziksel yapısı hem de lezzeti. Tane yapısı ve kolay pişebilmesi ile bilinen çeşit kendine has aromasıyla tadına bakanları da cezp ediyor. Uygun üretim koşulları Domaniç’in iklimi ve kumlu toprak yapısıyla örtüşen üründen bu yıl toplam 40 ton mahsul alınmış.
Farkı özgünlüğünde!
Ürüne adını veren Sarıot köyünde yaklaşık 200 dekarda üretim yapan üreticilerin nesilden nesle geçen aynı tohumu kullandığını söyleyen Domaniç Tarım ve Orman Müdürü Deniz Tuluk, Sarıot fasulyesinin bölgeye has olmasıyla stratejik bir öneme sahip olduğunu söylüyor. Tuluk, “İlçemizdeki tarımsal ürünler içinde pazarda rekabet şansımızın en yüksek olduğu ürünlerden biri Sarıot fasulyesi” diyor.
Kendiliğinden oluşan bir marka
Üretim alanını 2 bin dönüme çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Domaniç Ziraat Odası Başkanı Ahmet Özoğlu ise, “Sarıot fasulyesi kendiliğinden oluşan bir marka. Osmanlı’dan kalma tohumla bugüne kadar gelen bu ürün doğallığı ve lezzetiyle çok rağbet görüyor” şeklinde konuşuyor.