Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde esrar maddesi içermeyen endüstriyel kenevir çeşidi geliştirmek için çalışma başlatıldı.
Esrarla özdeşleştiği için kötü bir üne sahip olan kenevir bitkisi artık son yıllarda hem tıbbi hem de endüstriyel kullanım alanlarıyla ön plana çıkmaya başladı. Başta ABD ve Batı Avrupa ülkeleri olmak üzere bitkinin uyuşturucu/uyarıcı özellik içermeyen çeşitleri geliştirilirken, Türkiye’de de benzer çalışmalar hız kazanıyor.
Türkiye’ye özgü yerli kenevir çeşidi geliştirmek için Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ve Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nün ortaklığında bir araştırma başlatıldı. Sera ve laboratuar şartlarında analiz edilen bitkiler üzerine yapılan incelemeler sonucu 3 yıl içinde narkotik boyutu olmayan kenevir tohumu geliştirilmesi hedefleniyor.
Tekstil ve ilaç sanayisini besliyor
Dünyanın pek çok bölgesinde olduğu gibi Anadolu’da da yetişebilen bir bitki olan kenevirin tohum, lif ve saplarından tekstil, elyaf, kağıt, yapı malzemesi ve biyoyakıt gibi çok çeşitli endüstriyel alanda faydalanılıyor. Aynı şekilde bitkinin sağlık temelli yararlarının keşfedilmesiyle birlikte pek çok ülkede “medikal kenevir” üretimi ve kullanımı yasallaşmaya başladı.
Yasal statüsü tartışılıyor
Kanada, Almanya, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerin yanı sıra ABD’de 26 eyalette medikal kenevir legalleşirken kavuşurken, bitkinin Türkiye’deki yasal statüsü de tartışılmaya başladı. Kenevirin içinde uyuşturucu/uyarıcı etkiye yol açan THC maddesi içermeyen ya da çok düşük oranda içeren çeşitlerinin üretiminde ise ilk sırada bulunan Fransa’yı Çin ve İsrail takip ediyor.
Katma değeri yüksek bir ürün
Kenevirin ekim alanlarının yıllar içinde dünyada ve Türkiye’de yok olma noktasına geldiğini söyleyen OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Aytaç, “Dünya bu konuda yeniden tırmanışta, bizim de ucundan onları yakalamamız lazım. Kenevir üretimini eski haline getirmeli ve katma değeri yüksek endüstriyel bir ürün olarak ekonomiye kazandırmalıyız” diyor.
Avrupa’da 58 çeşidi var
Bitkinin hem iç tüketim hem de ihracatta değerlendirilebileceğini dile getiren Aytaç, “Avrupa’da esrarı çok düşük 58 adet kenevir çeşidi var, ama bizim ülkemizde hiç yok. Başlattığımız çalışmalar sonucunda 3 yıl içinde Türkiye’nin yerli kenevir çeşidini çıkaracağız. Bunu çıkardığımız zaman olayın narkotik boyutunu değil faydalı boyutunu konuşacağız” diye konuşuyor.