Bitki ıslahı ve genetik biliminde yepyeni bir kapı aralayan CRISPR yöntemiyle üretilen ilk ticari ürün olan mısırlar 2020 yılında pazara sunulacak.
Bitki bilimcileri son yıllarda CRISPR/Cas9 adı verilen yeni teknolojiyi konuşuyor. Modern bitki ıslahında yepyeni bir yaklaşımı işaret eden bu yöntemle üretilen ilk ticari tarım ürünleri ise yakında tüketime açık hale gelmeye hazırlanıyor.
CRISPR/Cas9, bitki türlerinin genetiğinde “nokta atışı” mutasyonu mümkün kılan bir ıslah yöntemi. Bu yönüyle klasik bitki modifikasyonundan farklı bir yol izleniyor. Böylece klasik GDO’lardan farklı olarak çok daha hassas yöntemlerle yeni bitki türleri geliştirmek mümkün hale geliyor.
Genetik düzenleme yeni bir anlam kazanıyor
“Düzenli aralıklarla bölünmüş palindromik tekrar kümeleri” anlamına gelen CRISPR/Cas9 yöntemiyle yüksek verimli ve dayanıklı bitkiler geliştirmek hedefleniyor. Bu teknolojiyle ele alınan tarım ürünleri arasında yağlık kolza, mısır ve mantar bulunuyor.
İlk olarak 2013 yılında bilim çevrelerinin gündemine giren CRISPR yöntemini klasik GDO üretiminden ayıran en önemli özellik, bitki DNA’sındaki faydalı özelliklere daha doğrudan müdahale edilebilmesi. Böylece bitkiye farklı türlerden DNA eklenmesi yerine daha kolay ve ekonomik bir yol izlenmiş oluyor.
Yeni sebze-meyve çeşitleri de ufukta
“Bu yöntemle doğrudan hedeflenen bitki özelliğinin peşinden gitmemiz mümkün” diyen ABD’deki Cold Spring Harbor Laboratuvarı’ndan Zachary Lippman, yalnızca endüstriyel tahıllarından değil sebze, meyve ve süs bitkilerinin de kuraklık ve hastalığa dayanıklı ve besin değerleri daha yüksek çeşitlerinin üretilebileceğini söylüyor.
ABD’de GDO’lardan ayrı tutuluyor
CRISPR/Cas9 teknolojisi, son 2 yıldır bitki genetiği ve biyoteknoloji mevzuatına dair tartışmaları da yeni bir boyuta taşıdı. ABD’de bu yöntemle geliştirilen çeşitlerin GDO’lardan farklı olarak değerlendirilmesi kararlaştırıldı ve GDO’lardaki onay süreçleri bu ürünler için geçerli olmayacağı sonucu çıktı. AB’de ise tartışmalar sürüyor.
Tüketicinin yaklaşımı merak konusu
Aslında CRISPR yöntemi ile geliştirilen beşeri ilaçlar üzerine yapılan çalışmalar daha uzun bir süredir gündemde. Ancak görüşüne bakılırsa, beklentilerin aksine bu teknolojinin ürünü tarım ürünleri beşeri ilaçlardan daha önce tüketime açılacak.
Tohum şirketi DuPont Pioneer geçtiğimiz yıl içinde nokta mutasyonu ile geliştirilen yoğun nişastalı mısır çeşidinin 2020 yılında piyasaya sürüleceğini açıkladı. Ancak AB ülkeleri başta olmak üzere klasik GDO’lara mesafeli kamuoyunun bu yeni teknolojiyi nasıl karşılayacağı şimdiden bilim çevrelerini düşündürüyor.