tarlasera
tarlasera SATIN AL
Kapat

3.4.2017

Tohum ihracatı için teknik engeller kaldırılmalı

tohum-ihracati-icin-teknik-engeller-kaldirilmali.jpg

Türkiye Tohumcular Birliği’nin (TÜRKTOB) yeni Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Yılmaz, tarlasera’nın tohumculuk sektörünün bugünü ve geleceğine dair sorularına yanıt verdi.

Türkiye’nin tohum üreticilerini bir araya getiren üst kuruluş olan TÜRKTOB’un 9. Olağan Genel Kurulu ile yeni Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Yılmaz oldu. Yılmaz, Türkiye’nin tohum ithalat ve ihracatı ile Ar-Ge’de yaşanan sorunlara da değinen Yılmaz, “Geliştirdiğimiz çeşitler yalnızca ülke içinde kullanılmamalı, dünyanın dört bir yanına ihraç edilebilmeli” diyor.

Başkanlığınızla başlayan TÜRKTOB’un yeni döneminde ajandanızda ne gibi çalışmalar yer alıyor?

Temel önceliklerimizden biri; mevzuat ve bürokrasiden kaynaklanan engelleri kaldırmak ve ihracat ile ithalattaki prosedürlerin daha kolay hale gelmesini sağlamak. Bunun için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile işbirliği içerisinde çalışıyoruz. Bir diğer konu ise alt birliklerimizin ve TÜRKTOB’un gündeminde olan, sektöre hizmet edecek ulusal nitelikte bağımsız akredite bir bitki ve tohum sağlığı laboratuarının kurulması. Bu konuda gerekirse AB projelerinden yararlanmayı düşünüyoruz. Bir diğer hedefimiz de Türkiye tohumculuk sektörünün geliştirilmesini sağlamak, tohumculuk politikalarının ülke ve sektör lehine olacak şekilde oluşturulmasına katkıda bulunmak. İnsan kaynakları her sektörde olduğu kadar tohumculuk sektörü açısından da çok önemli. Bu nedenle ihtiyaç olan alanlarda insan kaynaklarının yetiştirilmesi ile ilgili eğitim programlarını desteklemeyi amaçlıyoruz. Hepsinden önemlisi ise, Türkiye tohumculuk sektörünü hem Avrupa’da hem kendi bölgesinde hem de dünyada güçlü kılacak ve rekabet gücünü arttıracak tüm bu çalışmaları birlik ruhu içerisinde yapmak.

tohum-ihracati-icin-teknik-engeller-kaldirilmali2.jpg

Bugün Türkiye tohum konusunda kendine yeter bir konumda mı?

Türkiye, tohumu hem ihraç eden hem de ithal eden bir ülke. 2015 verilerine göre ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 50’lerde. 202 milyon dolarlık ithalata karşılık 102 milyon dolarlık ihracatımız var. Önceki yıllarda bu oran çok daha düşüktü. Burada esas olan; Türkiye'de firmaların kendi ürünlerini, kendi markalarını, kendi çeşitlerinden elde ettikleri ürünleri dünyanın dört bir tarafına ihraç etmelerini sağlamak. Bunun için de daha çok Ar-Ge ve daha çok bilimsel çalışma gerekiyor.

Burada bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum: Türkiye’deki ithalatın bir kısmı ihracat için yapılıyor. Özellikle yaş sebzede AB’nin ihtiyacı olan ürünler, onlara ait tohumlarla seralarda yetiştirilerek bu ülkelere gönderiliyor. Dünyada tohumculuk sektörünün gelişmiş olduğu ülkelerde bile ihracatla beraber ithalat da yapılıyor. Önemli olan, kendi ürünlerinizin ve markalarınızın dünyaya ihraç edilmesi.

Tohumculuk alanında yaşanan satın alma ve birleşmeler sektörün ve yerli tohum firmalarının geleceğini nasıl etkileyecek?

Firmaların tek çatı altında buluşması rekabet güçlerini, dünyadaki ve bölgedeki söz sahipliklerini arttırırken; bilgi birikimlerinin de bir araya gelmesini sağlıyor. Bu sayede hedeflerine yönelik daha büyük Ar-Ge çalışmaları yapabiliyorlar. Dünyadaki ve Türkiye’deki firmalarımız serbest piyasa koşullarında faaliyet yürüttüğü için ticari yönden büyük başarılar elde edemezlerse zaman içerisinde kapanacak ya da başka bir firmayla birleşmek zorunda kalacaklardır. Bir firmanın büyüyebilmesi için Ar-Ge ve çeşit geliştirme çalışmaları çok önemli. Bunun için de üretim alt yapısının gelişmiş olması ve ürünlerini pazarlaması gerekiyor. Tüm bunlar kolay süreçler değil. Pazarda çok sayıda firma var. Bunların arasında yer edinebilmeleri için de bilgi, tecrübe ve sermayeye ihtiyaç var. Sonuç olarak bu konsolidasyon faaliyetleri sermaye durumu yetersiz olan yerli tohum firmalarının aynı pazarda rekabet etmesini zorlaştırıyor.

tohum-ihracati-icin-teknik-engeller-kaldirilmali3.jpg

Özellikle ayçiçeği ve mısır gibi tarla bitkilerinde yerli tohumculuk firmaları yarışın oldukça gerisinde. Sizce ne zaman gerçek değerine kavuşurlar?

Türkiye’nin tarla bitkileri üretimi açısından herhangi bir sıkıntısı yok. Ancak ne yazık ki özellikle mısır ve ayçiçeğinde yerli kuruluş ve firmalara ait çeşitlerin üretimdeki kullanım oranı düşük. Bunun sebebi Türkiye’de özel tohumculuk firmalarının oldukça genç olması. Bununla ilgili üretim, Ar-Ge ve ıslah programları oluşturulması son zamanlarda önem ve ivme kazandı. Dünyadaki uluslararası firmalarla bugün için rekabet etmeleri zor olsa da, önümüzdeki yıllarda Ar-Ge alt yapısı ve insan kaynaklarına yapılan yatırımların sonuçlarını göreceğimizi düşünüyorum.

Türkiye tohumculuk sektöründeki Ar-Ge faaliyetlerini yeterli buluyor musunuz?

Bugün geldiğimiz noktada tarla bitkileri, sebze ve meyvede ıslah programları olan firmaların sayısı her geçen gün artıyor. Biz geliştirilen çeşitlerin yalnızca Türkiye sınırları içerisinde kullanılmasını değil, dünyanın her tarafına ihraç edilmesini istiyoruz. Bu alanda sektörün önündeki teknik engellerin kaldırılması çok önemli. Özel sektörün 30-35 yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen tescil ettirdiği çeşit sayısının fazla olduğunu görüyoruz. Mısır, ayçiçeği ve özellikle hububatta çoğu firma ıslah programını oluşturmaya başladı. Kamu ise özellikle tarla ve yem bitkilerinde, baklagillerde ve hububatta önemli bir Ar-Ge alt yapısına sahip. Sonuç olarak üniversiteler, kamu araştırma enstitüleri ve özel sektör işbirliğinin sağlanması, bilgi, tecrübe ve ıslah materyali ile genetik kaynakların paylaşılması sektörün birbirinden yararlanması, birlikte hareket etmesi ve belirlenmiş hedeflere yönelik ortak projeler hazırlaması önem kazanıyor.


Yorumlar
    Bu yazı için henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
Yorum Yaz

Yorumunuz Gönderildi

E-Bülten

Başka yerde bulamayacağınız tarım ve kültür haberlerini düzenli olarak almak için aşağıdaki kutucuğa e-posta adresinizi yazın ve gönder butonuna tıklayın; tarlasera e-bülten adresinize gelsin!

En Çok Okunanlar

Tanımadığınız bitkiyi telefonunuza sorun!

Tanımadığınız bitkiyi telefonunuza sorun!

Tarım arazinizde ya da doğa yürüyüşlerinde rastladığınız yabani bir bitkiyi görür görmez tanımak ister miydiniz? PlantNet isimli akıllı telefon uygulaması bu zorlu görevi yerine getirmeye aday.

Meyve bahçesinde yabancı ot mücadelesi

Meyve bahçesinde yabancı ot mücadelesi

Meyve bahçelerinde kayıplara yol açan yabancı ot türleri sayılamayacak kadar çok! Ancak bu zararlılarla mücadele yöntemleri de bir o kadar çeşitli.

TMO’dan buğday, arpa ve mısır hamleleri

TMO’dan buğday, arpa ve mısır hamleleri

Hububat fiyatlarında dünya ölçeğinde yaşanan dalgalanmalar Türkiye’yi de alarm durumuna geçirdi. TMO’nun buğday, arpa ve mısır kararları piyasada istikrarı amaçlıyor.

Meyve ağaçlarının kabusu ökse otu

Meyve ağaçlarının kabusu ökse otu

Birçok ağaç türünde yarı parazit olarak yaşam süren ökse otu, meyve üreticilerinin baş belası olabiliyor. İşte ökse otundan kurtulmanın püf noktaları.

Zeytinde yanlışlar ve doğrular

Zeytinde yanlışlar ve doğrular

Özenli bir bitki koruma ve gübreleme zeytinde sonucu tamamen değiştiriyor. tarlasera zeytinde sık yapılan hataları uzmanlara sordu.