2008 krizinden bu yana yaşananlar tarım ve gıdanın geleceğinde gübre faktörünün ne denli kritik olduğunu gösterdi. Araştırmalar bu sarsıcı gerçeği rakamlara döküyor.
Dünya genelinde 2008 ekonomik krizi ile rekor düzeye ulaşan gübre fiyatları son yılların en düşük seviyelerine indi. Eylül ayı itibariyle bitki besleme pazarında ortalama fiyatlar 8 yıl öncesine göre 3’te 1 oranında düşmüş durumda.
Gıda fiyatları gübre fiyatlarına paralel
Kimyasal gübre tüketiminde ilk sıralarda gelen ABD’de potasyum gübresi ton başına 319 dolar ortalamasına düşerken, üre gübresi ise 323 dolar ile tüm zamanların en düşük fiyatına ulaştı. Gübre ithalatına karşı kapsamlı kısıtlamalar uygulayan Avrupa Birliği’nde de fiyatlar düşüş eğilimde.
Gübre fiyatlarının 2008 yılı ve sonrasında izlediği seyir dünya genelinde gıda fiyatlarıyla paralellik taşıyor. Son araştırmalar, bitki besleme ürünlerinin gıda fiyatlarında yüzde 44 payı olduğunu gösteriyor.
Gıda krizlerinin merkezinde doğalgaz var
Dünya bitki besleme pazarının yüzde 44’ünü azot bazlı gübreler oluşturuyor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 55-60’a kadar çıkıyor. Azotlu gübrelerin üretiminde ise en önemli girdiyi doğalgaz oluşturuyor.
Küresel gıda fiyatları ekonomik kriz ile birlikte hızla yükselişe geçmiş, bu etki ise tarımın en önemli girdilerinden olan mazot fiyatlarındaki artış ile açıklanmıştı. Ancak Alman ekonomistler Hinnerk Gnutzmann ve Piotr Spiewanowski yayınladıkları raporda konuya farklı bir açıklama getiriyor.
Gübre faktörü mazottan daha etkili!
Doğalgaz fiyatlarının tarıma etkisinin sanılandan fazla olduğunu dile getiren Gnutzmann, gıda fiyatlarındaki yükselişte gübre faktörünün yakıttan bile daha etkili olduğunu sonucuna vardıklarını söylüyor. Gnutzmann, “Bitki besleme son 10 yılda tarımsal verime çok büyük katkı sağladı. Böylece artık tarımsal verimlilik istikrarlı ve ucuz gübreye bağlı hale geldi” diyor.
Bitki beslemeden vazgeçmek verimi düşürüyor
Girdi fiyatlarının arttığı durumlarda üreticilerin ilk olarak bitki besleme faktörünü “gözden çıkarma” eğilimi de konunun bir parçası. Yapılan araştırmalar pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de böylesi bir eğilimin gerçek olduğunu gösteriyor. Endişe noktası ise; gübre uygulamalarında kısıtlamaya gitmenin tarımsal verimi olumsuz etkilemesi.
Bitki beslemede de birleşmeler başladı
Gübre fiyatlarındaki istikrarsızlığa karşı bitki besleme üreticileri de yeni arayışlar içine girmiş durumda. 2016 yılı tohum ve bitki koruma sektöründe dev anlaşmalara sahne olurken, Kanada merkezli iki büyük bitki besleme şirketi Potash Corp ve Agrium da bu hafta içinde birleşme kararı aldıklarını açıkladı. Birleşmeden doğan şirket dünyanın en büyük potasyum ve en büyük ikinci azotlu gübre üreticisi olacak.
Türkiye tüm gelişmelerin odağında
Türkiye, gübre tüketiminde hektar başına 95 kg ile dünya genelinde 73. sırada. Doğalgaz, potasyum ve fosfat gibi gübre üretimindeki ana girdilerin yüzde 95’ini ise ithal ediyor. Kullanılan gübrelerin yüzde 40’ını da ithal ürünler oluşturuyor. Bu da Türkiye’nin küresel bitki besleme pazarındaki tüm bu gelişmelerden en çok etkilenecek ülkelerden biri olduğunu gösteriyor.