Aktarlarda yasaklandığı belirtilen bitkiler aslında Türkiye’de uzun süredir ne üretiliyor ne de tüketiciye sunuluyor. TİTCK ve tıbbi bitki üreticileri meselenin aslını tarlasera.com’a aktardı.
Bugün itibariyle 38 bitkinin aktarlarda satışının yasaklandığına dair bir söylem kamuoyuna yansıdı. Bu liste aslında geçtiğimiz Mart ayında Sağlık Bakanlığı’na bağlı TİTCK’in aktarlara dair yayınladığı genelgeye dayanıyor. Tıbbi ve aromatik bitki üreticileri ise söz konusu bitkilerin hali hazırda satışının bulunmadığını dile getiriyor.
Revize edilmiş liste paylaşılıyor
tarlasera.com’nın görüştüğü Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) yetkilileri, 14 Mart’ta yayınlanan “Aktarlar, Baharatçılar ve Benzeri Dükkanlar Hakkındaki Genelge” ile aktarlarda satışı yasak olan ürün listesinin revize edildiğini ve “Satılması Mahzurlu ve Tehlikeli olan Bitkiler” başlığıyla yayınlandığını belirtti.
Kenevir ve kurtboğan da listede
Kamuoyuna “yasaklanan bitkiler” olarak yansıyan listede uyuşturucu amaçlı kullanılan kenevir ve dünyanın en zehirli bitkilerinden biri olan kurtboğan gibi üretimi ya da tüketimi zaten yasak/sakıncalı olan ürünler de yer alıyor! Listede bunun dışında pire otu, adasoğanı, kantarit, Hint yağı, altınkökü, çavdarmahmuzu, karaardıç, yüksükotu, katran ruhu, ve sedef otu olarak bilinen bitkilerle beraber toplam 38 adet tür bulunuyor.
20 yıldan beri yasak ürünler var
Tüm Aktarlar ve Baharatçılar Tıbbi ve Aromatik Bitki Yetiştiricileri Derneği (TABDER) Başkanı Ayhan Ercan ise bahsi geçen bitkilerin yıllardır yasaklı olduğunu ve aktarlarda satılmadığını belirtti. tarlasera.com’a konuşan Ercan, “Bu tip bitkilere dair bütün izinler 1996 yılından beri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yetkisinde. Onlar da insanlarda yan etki yapan ya da toksik etkili bitkilerin satışına zaten izin vermiyor” dedi.
Bakanlıkların uyumlu olması gerekli
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın konu ile ilgili daha aktif olması gerektiğini vurgulayan Ercan, “Maalesef daha önceki bakanların hiçbiri Sağlık Bakanlığı’na bu tip konularda yetki ihlali yaptığını söylemedi. Aynı hükümetin iki ayrı bakanlığı arasındaki bu uyumsuzluk tüketicilerin gözünde çok kötü bir algı yaratıyor ve bitkiler günah keçisi ilan ediliyor” yorumunu yapıyor.