Tarım sektöründe de faaliyet gösteren dünyanın iki dev kimya şirketi DuPont ve Dow birleşme kararı aldı. Birleşmeden doğan şirket 18,5 milyar dolarlık pazar payıyla tarım sektörünün en büyük şirketi olma unvanını elde ediyor.
Tohum ve bitki koruma alanında dünyanın 6 büyük firmasından ikisi birleşme kararı aldı. ABD’li kimya şirketleri DuPont ve Dow Chemical Company, uzun süren görüşmelerin ardından anlaşmaya vardı. Birleşme sonucu ortaya çıkacak şirket tohum ve bitki koruma sektörlerinde toplam 18,5 milyar dolarlık pazar payına sahip olacak. Bu, tarımda liderin değişmesi anlamına geliyor.
Zirve Monsanto’dan devralınıyor
Dow ve DuPont’un birleşmesi tarım sektöründe dengeleri sil baştan kuracak. Ortaya çıkan toplam 18,5 milyar dolarlık güç, 15,6 milyar dolar değerindeki Monsanto’nun yıllardır sürdürdüğü liderliğini devralıyor.
Yeni şirket tarım sektörünün liderliğini devralırken; tohum sektöründe Monsanto’nun ardından ikinci, bitki korumada ise Syngenta ve Bayer’in ardından üçüncü en büyük haline gelecek.
Tohumda ikinci, bitki korumada üçüncü güç
Birleşmeden önce DuPont’un tarım seksiyonu, 7,6 milyar dolar ile Monsanto’nun ardından ikinci büyük tohum şirketi konumundaydı. Dow Chemical Company’nin tarım kolu Dow AgroScience’ın 1,6 milyar dolarlık desteğiyle bu ikincilik pekişmiş olacak.
Tarafların bitki korumadaki gücünü ise Dow temsil ediyor. 5,7 milyar dolarlık değerini DuPont’un 3,7 milyar dolarlık gücüyle birleştiren Dow, Syngenta ve Bayer’in en büyük rakibi haline geliyor. Bu arada yeni şirket, tarımda yalnızca bitki koruma alanında faaliyet gösteren Alman kimya devi BASF’i de geride bırakmış oluyor.
Markalar yeniden konumlanacak
2015 yılı tarımın lider markaları arasında birleşme ve satın alma söylentileriyle geçmişti. Yaz aylarında Monsanto, Syngenta’yı satın almak üzere girişimde bulunmuş, ancak Ağustos ayında görüşmelerin olumsuzlukla sonuçlandığı açıklanmıştı. Sektörün zirvesindeki bu iki marka güçlerini birleştirseydi ortaya tam anlamıyla bir “tarım devi” çıkacaktı.
Sonbahar ayları ise Syngenta ile DuPont’un birleşme görüşmelerine dair söylentilerle geçmişti. Bu senaryo gerçekleşseydi tarımın lideri yine değişecek, tohumda ise Monsanto’ya denk bir rakip doğmuş olacaktı.
Bugün ortaya çıkan DuPont-Dow evliliği ise aynı şekilde, yalnızca evliliğin taraflarını değil tarımın diğer büyük oyuncularını da doğrudan ilgilendiriyor. Yeni tablo Monsanto, Syngenta, BASF ve Bayer’i kendini yeniden konumlandırmaya zorlayacak gibi duruyor.
6 Büyükler’den 5 Büyükler’e
Yine birleşme ve satın almalarla geçen 90’lı yılların sonunda tarım pazarının zirvesi aşağı yukarı bugünkü şeklini almıştı. O dönemden bu yana Monsanto, Syngenta, Bayer, DuPont, Dow ve BASF firmaları “6 büyükler” olarak anılmaya başlamıştı. 2000’li yılların en ciddi hamlesi, pamuk tohumunun lideri Delta & Pine Land firmasının Monsanto tarafından satın alınmasıydı. Şimdi ise zirvede dengeler çok daha derin değişimlere gebe.
Yeni birleşmeler doğuracak
Continental Grain Başkan Yardımcısı Ari Gendason, bundan kısa bir süre önce büyük şirket evliliklerinin tarımın bugünkü gelişiminin bir getirisi olduğunu söylemiş ve şöyle bir açıklama yaptı: “Doğanın ve tarımın evrimi bize şunu söylüyor: Bir araya gelin, maliyetleri düşürün ve Ar-Ge’de ortaklaşın.”
Gendason, ayrıca büyük bir şirket evliliğinin, peşi sıra yeni birleşmeleri doğuracağını da söylemişti. Bugün somutluk kazanan DuPont-Dow evliliğinin ne gibi yeni girişimleri beraberinde getireceği şimdiden merak konusu.
Türkiye pazarını da etkileyecek
Buğday, mısır, ayçiçeği ve kanola tohumlarıyla Türkiye pazarında da aktif olan DuPont, tarla bitkilerinin yanında sebze-meyve ürünlerine yönelik bitki koruma ürünleriyle de Türkiyeli üreticiye hizmet sunuyor.
Dow AgroScience da Türkiye’nin tarım pazarının önemli oyuncularından biri. 1983 yılından beri Türkiye’de faaliyet gösteren Dow AgroScience, başta tarla bitkileri olmak üzere farklı ürünler için pestisit, herbisit ve insektisit ürünleri sunuyor.
Yeni gelişmeler küresel tarım sektörüne paralel olarak Türkiye pazarının profilini de etkileyecek. Tarımın zirvesinde yeniden salınacak olan dengelerin ne gibi sonuçlara yol açacağını önümüzdeki günler gösterecek.