Kuru incirde jeotermal santral korkusu

Türkiye’nin dünyada üretimde ve ihracatında söz sahibi olduğu kuru incirde jeotermal yatırımların tehdit oluşturmasından endişe ediliyor. Jeotermal yatırımlarının arttığı Ege Bölgesi’nde Küçük ve Büyük Menderes havzalarında üreticilerin incir ağaçlarında meydana gelen yaprak dökülmesiyle ilgili şikayetleri bu ihtimali kuvvetlendiriyor. Geçen yıl hem rekolte hem de kalite açısından kuru incirde iyi bir sezon geçirildiğini belirten Tariş İncir Birliği Genel Müdür Vekili Dr. Sacide Karabat, bu yıl kaliteyi etkileyebilecek bir konunun da son 1 haftadır üreticilerden gelen yaprak dökülmesi şikayeti olduğunu söyledi. Bunun aşırı sıcaklıklar, hastalık ve zararlardan kaynaklanabileceğini ifade eden Karabat, “Bizce en önemli sebep bölgede jeotermal santral yatırımlarının artması. Jeotermal enerji nedeniyle bölgede nem oranlarının artması, bunun yanı sıra yeraltında kükürtün açığa çıkması ve o kükürtün de asit yağmuru halinde inciri olumsuz etkileyeceğini düşünüyoruz. Geçen yıl üreticilerimiz zeytin ağaçlarının da etkilendiğini söyledi. Önümüzdeki günlerde Ege ve Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakülteleriyle, Erbeyli İncir Araştırma İstasyon Müdürlüğü’nün bu bölgede inciri etkileyip etkilemediği konusunda bilimsel çalışma yapmasını talep edeceğiz. Böyle bir sıkıntı varsa geç olmadan harekete geçilmesi lazım. Başta yerel yönetimler olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar bu konuda önlem almalı" dedi. Şu anda kaliteyi etkileyen çok büyük kriter bulunmadığını dile getiren Karabat, son zamanlardaki nemli havanın bölgede sabah çiği denilen olayı ortaya çıkardığını söyledi ve ekledi: “İncir nemi sevmez. Çatlak incir diye tabir ettiğimiz durumun ortaya çıkması kalite kaybına neden olur. Nem, rekolteyi etkileyebilir. İncir sadece Ege Bölgesi’nde Küçük ve Büyük Menderes Havzası'nda yetişiyor. Bu havzanın en önemli özelliği de doğu ve batı rüzgarlarının dönüşümlü esmesi. Devamlı nemli havanın esmesi inciri olumsuz etkiliyor.”