12.11.2013 09:13:19
Pek çok meyve türünün yetiştirilmesine uygun ekolojik zenginliğe sahip Türkiye’nin meyve üretim alanları ve meyve üretim miktarı artış gösteriyor.
“Meyve üretim alanı 2000-2012 döneminde yüzde 24, üretim yüzde 34.2 arttı" diyen Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2000 yılında 24 milyon 765 bin 680 dekar olan toplu meyveliklerin alanının, 2012 yılında 30 milyon 706 bin 492 dekara ulaştığını belirtiyor. 13 milyon 421 bin 100 ton olan üretimin ise 2012 yılında 18 milyon 12 bin 990 tona çıktığını ifade ediyor. 2013 yılına dair tahminler de üretimin yüzde 1,2’lik bir artışla 18 milyon 223 bin 590 tona çıkacağı yönünde. Türkiye'nin sahip olduğu ekolojik yapısı ve iklim özellikleri bakımından bazı tropik türler dışında birçok meyve türünün yetiştirilmesine elverişli olduğunu belirten Bayraktar, “"Ülkemiz meyvede önemli bir potansiyele sahip. Dünya genelinde kültür üretimi gerçekleştirilen 138 meyve türünden, subtropik meyveler de dahil, 75’i Türkiye'de yetiştiriliyor. Bu kadar zengin çeşitlilik dünyada hiçbir ülkede yok” diyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) 2011 yılı verilerine göre dünyada 56,6 milyon hektar alanda 637,6 milyon ton meyve üretiliyor. Çin, 131,8 milyon tonluk üretimle birinci sırada ve dünya meyve üretiminden yüzde 20,7'lik pay alıyor. Çin'i 74,8 milyon ton üretim ve yüzde 11.7 payla Hindistan, 41 milyon ton üretim ve yüzde 6.4 payla Brezilya, 27.1 milyon ton üretim ve yüzde 4.25 payla ABD izliyor. Ardından 17,4 milyon ton üretim, yüzde 2.72 payla İtalya geliyor. 6. sırada 17.2 milyon ton üretim ve yüzde 2.7 payla Endonezya, 7. sırada 16.2 milyon ton üretim ve yüzde 2.54 payla Meksika, 8. sırada 16.1 milyon ton üretim ve yüzde 2.53 payla Filipinler, 9. sırada 15.6 milyon ton üretim ve yüzde 2.45 payla İspanya, 10. sırada 14.4 milyon ton üretim ve yüzde 2.3 payla Türkiye bulunuyor.
Kapama bahçelerle birlikte verimli ve güvenilir bir üretim şeklinin benimsenmesinin yanı sıra girdi maliyetleri, örgütlenme, pazarlama, paketleme ve sevkiyatın sektörün geleceği açısından hayati önemde olduğunu bildiren Bayraktar, "Esas konu üretimin nasıl değerlendirileceğine geliyor. Çeşitli tahminlere göre yetiştirilen meyvenin dörtte biri fiyat, paketleme ve sevkiyat sorunları yüzünden tüketiciye ulaşmadan çöp gidiyor, milyarlarca lira kaybediliyor" diyor. Hedefin sadece üretim artışı olmadığını; artan üretimle elde edilen mahsulün nasıl pazarlanacağı, fiyat istikrarının nasıl sağlanacağı üzerinde önemle durulması gerektiğini söyleyen Bayraktar; potansiyelin en iyi şekilde değerlendirilmesi ile meyveciliğin ülke ekonomisine olan katkısının artırılması ile bu sorulara yanıt verilebileceğini söylüyor.
|