Tarım ilaçları sektöründe 2002 yılından beri faaliyet gösteren Agrobest Grup, ürün ambalajlarını ve şirket logosunu da kapsayan yeni kurumsal kimliğine kavuştu. Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mehmet Demirci “Yeni yaklaşımlarımızı, işimize bakış açımızı, gelişimimizi temsil etmesi için logomuzu değiştirdik” diyor.
Rekabeti yüksek olan tarım sektörünün dinamiklerini iyi gözlemlediklerini söyleyen firmanın Teknik ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mehmet Demirci, fuarda şirketin yeni kurumsal kimliği hakkında bilgi verirken 2012 yılının da bir değerlendirmesini yaptı. “Bizler üreticinin ve bayinin pozisyonunu, alım kapasitesini bir sene öncesinden hissedebiliyoruz. Bu tahmini yapmamızda globaldeki hareketlilikler, ürün fiyatları, tarımın o yılki doğa koşullarından ne ölçüde etkilendiği, üreticinin morali ve devletin destek politikası etkili oluyor. Dolayısı ile bu yılın bir nebze sıkıntılı olacağını da ön görmüş, hedeflerimizi çok agresif koymamıştık” diyen Demirci, AgroBest’in kuruluşundan bu yana her yıl ortalamada yaklaşık yüzde 20’lik büyümeler gördüğünü, şimdilerde ise olgunlaşma dönemine girdiklerini ifade ediyor.
“Çözüm ve servis odaklı, kalite ve sürdürülebilirlik esasiyle çalışıyoruz. Üreticimizin ve tüketicimizin arasındaki güven köprüsünde gerçekçi bir konumdayız. Portföyümüzü de çağımızın gözde kriterlerine uyumlu olarak çevreci ve gıda güvenliği normlarını destekler nitelikte yeniden yapılandırıyoruz. Bu yöndeki çalışmalarımızı pazara yeni sunmakta olduğumuz biyolojik ve organik tarıma tam uyumlu ilaçlarımızla somutlaştırıyoruz” açıklamasını yapan Demirci, iç pazar operasyonunun yanında yurt dışı pazarındaki etkinliğini her geçen yıl artıran firmanın komşu ülkeleri aşıp alanını genişleten ihracat pazarındaki durumundan da hayli memnun olduklarını söylüyor. “Bu yıl ilk kez Afrika kıtasına 1 milyon dolarlık sembolik sınırı aşan ihracatımız oldu. Yine Ortadoğu'ya son 3 yıldır tarım ilacı ihraç ediyoruz. Afrika’ya doğru ihracat alanımızı genişlettik. Türk Cumhuriyetleri’nin yanı sıra Ukrayna, Belarus ve Rusya’da 2 yıldır devam eden çalışmalarımız sonucu önemli ruhsatlandırmalar ve yatırımlar yapıldı ve bu çalışmalar genişletilerek devam ediyor. Ancak bu coğrafyada en oturmuş pazarımız Türkmenistan, Özbekistan ve Azerbaycan” diyen Demirci, özellikle Türkmenistan’da pazarın yüzde 60’ tan fazlasının kendilerinde olduğunu açıklıyor. Kazakistan’da ise Türkiye’den farklı bir tarım anlayışı olduğuna dikkat çeken Demirci, Kazakistan’da bölünmemiş, büyük tarım arazilerinde tarım yapıldığını, dolayısı ile bir tek üreticiye satılan bir bitki koruma ürününün en azından 20 bin, bazen 35 bin dekarlık bir üretime gideceğini ve bunun da önemli sorumluluklar getirdiğini aktarıyor. Bu ölçekteki satışların ciro anlamında kendilerini mutlu etmekle birlikte aynı zamanda riski de beraberinde getirdiğini ifade eden Demirci, ürünlerinin kalitesine duydukları güvenle bu coğrafyada çalışmalarına devam ettiklerini aktarıyor.