Narenciyede ihracatın engellenmek yerine hız kazanması gerektiğini söyleyen Adana İli Turunçgil Üreticileri Birliği (ADATÜB) Yönetim Kurulu Başkanı Remziye Karabucak, “Biyolojik ve biyoteknik mücadele yöntemlerinin desteklenmesi şart” diyor.
Aile mesleğini devralarak Adana’da narenciye üreticiliğinde başarılı bir işletme örneği ortaya koyan Remziye Karabucak, aynı zamanda Adana İli Turunçgil Üreticileri Birliği’nin (ADATÜB) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini
de yürütüyor. Karabucak bir yandan artan girdi maliyetleri ve pandemi koşulları, diğer yandan da kuraklık ve Akdeniz meyve sineği gibi zararlılara karşı mücadele yürütülen narenciyede içinden geçilen sürecin ve gelecek günlerin değerlendirmesini tarlasera'ya yapıyor.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını ve buna bağlı ihracat kısıtlamaları gibi uygulamalarının turunçgil sektörüne yansıması ne şekilde oldu? Önümüzdeki süreçten neler bekliyorsunuz?
Bu konuda hem Tarım ve Orman Bakanlığı hem de İçişleri Bakanlığı çok önemli kararlar alıp uygulamaya koydular ve üretimin devamlılığı açısından sıkıntı yaşamadık. Ancak bu süreçte limona getirilen ihracat kısıtlaması çok yanlış bir karardı. Aslında iklimsel sebeplerle eksik olan üretim meyve fiyatlarında yükselmeye sebep oldu. Üretim eksikliği sebebiyle ihracata kısıtlama getirildi ancak depolarda 85 bin ton limon çürüdü. İhracatçılarımız yurtdışı programlarını aylar öncesinden yapıyor ve belli marketlerle yıl ya da sezon boyu sürecek anlaşmalar imzalıyor. İhracat döneminde yapılan herhangi bir kısıtlama hem ihracatçıyı hem de üreticiyi zor durumda bırakıyor. İhracat yapan firmaların yurtdışındaki güçlerini kaybetmeden, artan narenciye üretiminin önünü açmaları gerekiyor. Bunun için de ihracatın hiçbir şekilde engellenmeden hatta hız kazanarak ilerlemesi gerek.
Dalgalı döviz kuru ve artan girdi maliyetleri narenciye üreticilerini ne yönde etkiliyor?
Zirai ilaç, gübre ve mazot ithalata bağımlı olduğu için dalgalı kurlardan en çok etkilenen ürünler oluyor. Zirai ilaç ve gübre fiyatları 2020’de geçen yıla nazaran yüzde 40-50 oranında arttı. Meyve fiyatlarının yükselme sebebi ise üretim azlığı. Aslında üretim maliyetiyle satış verimliliğini kıyasladığınız zaman çiftlik gelirlerinde çok önemli artışlar yaşamadığımız bir gerçek. Maalesef bitki koruma firmaları ithal ürünleri için yıl sonu tahmin döviz kuru ile fiyat belirliyor. Bu da zirai ilaç fiyatlarının çok yüksek olmasına sebep oluyor. Bitki koruma ve bitki beslemede artan döviz kuru ile fiyat artışı oluyor ama ne yazık ki döviz kuru geriye geldiğinde tekrar indirim yapılmıyor.
Geçtiğimiz yıldan beri süren kuraklık narenciye bahçelerinde ne gibi sorunlara yol açıyor? Sizce bu “sıcak” zararı gelecek yıllar için kronik bir zarar halini alır mı?
2020 yılında 8-15 Mayıs tarihleri arasında yaşanan aşırı sıcak ve fırtınalı havada portakal üretiminde yüzde 60, limon üretiminde yüzde 40-50, bazı mandalina çeşitlerinde yüzde 80 ve greyfurtta da yüzde 30’a varan ürün kayıpları yaşadık. Çiftliklerimiz için çok önemli olan bu kayıpların gelecek dönemlerde korunmasını sağlayabilecek Tarım Sigorta Havuzu’na (TARSİM) durumu anlatmaya çalıştık. Emeklerimiz boşa çıkmadı ve TARSİM narenciyede yaşanabilecek sıcaklık kaybını da sigorta kapsamına aldı. Bundan sonra arzu eden üreticiler ürünlerini sıcaklığa karşı sigortalayabilecekler. Bunun gelecek yıllar için kronik bir zarara dönüşmemesi en büyük dileğimiz.
Narenciyede özellikle Akdeniz meyve sineği ve unlu bit gibi üreticileri zorlayan iki önemli zararlı bulunuyor. Bu zararlılarla mücadele için üreticilere ne gibi çözüm önerileriniz oluyor?
Akdeniz meyve sineği popülasyonu 3 yıl önce bölgemizde kontrol edilemez hale geldi. Ancak ADATÜB’ün organizasyonuyla başlatılan mücadelede hem evsel atıklar, hayvan barınakları ve çiftliklerin ilaçlanması hem de bahçelerde meyve atıklarının temizlenmesiyle çok büyük bir başarı elde ettik. Kullandığımız tuzaklar ve kısmi dal ilaçlamasını toplu olarak aynı tarihlerde yaparak çok iyi sonuç alıyoruz. Akdeniz meyve sineğiyle mücadelede en önemli mücadele şekli olan “kısır böcek salımı” tekniği de önümüzdeki süreçte devreye girecek. Unlu bit mücadelesini de yoğunluklu olarak faydalı böceklerle yapıyoruz.
Dünya narenciye üretim ve pazarlamasında zirai ilaç kalıntısı en önemli konulardan biri. Faydalı böcekler sayesinde kalıntı sorunu yaşamadan üretim yapabilmek mümkün. Çünkü tüketimde kalıntı problemi olmayan ürünler tercih sebebi oluyor. Biz kendi işletmemiz dahil zirai ilaç kalıntısı olmadan üretim yapabiliyoruz. Bunun Bakanlık tarafından da desteklenmesi gerekiyor. Tüm tarımsal desteklerde olduğu gibi biyolojik ve biyoteknik mücadele yöntemlerinin kullanıldığı üretim modellerinde de desteklerin arttırılması şart.