Hem bitki ıslahçıları hem de tarımın geleceği için kritik öneme sahip fikri hakları Kapak Konusu sayfalarında masaya yatıran Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera bu ay da okurlarına yine dopdolu bir içerik sunuyor.
Şubat ayında uzun süredir heyecanla beklenen bir kavuşma gerçekleşti ve NASA’nın Perseverance isimli uzay aracı varış noktası olan Mars yüzeyine iniş yaptı. Dünya dışında kolonileşme hedefinde öncelikli adresi Mars olan insanlık için bu ziyaret yepyeni ufukların habercisi olabilir. Aslında Dünya üzerindeki yaşamı uzaya da taşıma fikri salt bir “macera” arayışından fazlasını ifade ediyor. Küresel iklim değişikliği, hızlı nüfus artışı, su gibi doğal kaynakların alarm vermeye başlaması ve tüm insanlığın hazırlık yakalandığı yeni tip koronavirüs (Covid-19) benzeri potansiyel riskler düşünüldüğünde, türümüzün Dünya bir süredir taşıyamayacağı bir yük altına soktuğunu söylemek yanlış olmaz.
Tüm bu gidişat günün birinde bizleri gezegenimize veda edip başka diyarlara taşınmak zorunda bırakabilir mi? Bunu tahmin etmek zor; ancak uzayda varılacak her yeni keşfin daha olumlu bir geleceğe birer kapı aralayacağı kesin. Ama bu geleceğe tanık olabilmemiz için elbette uzaydan da önce Dünya’mızın verdiği mesajlara kulak kabartmak gerekiyor.
Pandemi tarımın dönüşümünü daha da hızlandırırken
Ülkeleri doğa ve tarımı koruma adına keskin önlemler almaya zorlayan bu süreçlere şimdi Covid-19 algının yarattığı olağanüstü hal ve bunun olası artçı etkileri eklenmiş durumda. Halihazırda dip sesleri yükselmekte olan ve pandemiyle birlikte daha da tetiklenen gıda krizi gibi tehlikelere karşı bu önlemler de hızla “acil eylem planları”na dönüşüyor. Bunların en kapsamlı örneklerinden biri Avrupa Birliği’nin yürürlüğe koyduğu “Yeşil Anlaşma”. Tarımın kilit rol üstlendiği bu anlaşma kapsamında en çok tartışılan başlık ise “Tarladan Çatala” projesi oldu.
Bu konseptin merkezinde bitki ıslahçıları-tohum firmaları-üreticiler üçgeninde bazı anlaşmazlıklara da yol açan “fikir mülkiyeti” konusu yer alıyor. Peki tarımda ıslahçı haklarıyla da özdeşleşen fikri mülkiyetin korunması aslında tarımın geleceği için de kritik öneme sahip? Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera bu ay, fikrî mülkiyet yasalarının geçmişten bugüne dünya ve Türkiye’deki gelişimini tarımın gözünden inceledi ve birim alanda daha fazla verimle tüm insanlığı doyurabilme idealindeki, diğer bir deyişle modern tarımdaki yerini tartıştı.
Tarım arazilerinin gençlik iksiri
Türkiye tıpkı fındıkta olduğu gibi dünya pazarlarında marka değeriyle anıldığı antepfıstığında da arazilerden gelen benzer bir sorunlar karşı karşıya. Fındıkta dikili ağaçların oldukça yükseğe erişen yaş ortalaması verim ve kaliteyi düşürürken, antepfıstığında ise bu durum ürünün yetiştirildiği bölgelerde toprakların organik madde açısından fakirleşmesi nedeniyle yaşanıyor. Yaşlı bitkilerin yerini genç bitkilere bırakmak her zaman mümkün, peki ya toprağı gençleştirmenin bir yolu yok mu?
Tarım arazilerinin yapısında yaşanan bu kayıpların aslında uzun vadeli etkenlerinden biri olan bitki besleme, ironik bir şekilde, toprağın gençlik iksirinin de ta kendisi! Toprağı büyüme sürecinde bitkilere daha çok destek sunacak güce ulaştırmak için hangi tip gübrelerle, ne gibi bitki besleme uygulamaları gerekli? tarlasera Mart sayısında bu sorunun cevabını uzman görüşlerinin ışığında veriyor.
Bu ay başka neler var?
Pandemi koşulları nedeniyle eğitim alanında yaşanan aksamalar bahar döneminin gelmesiyle yeniden herkesin gündeminde. Uygulamalı eğitimin önemli yer tuttuğu ziraat fakülteleri ve öğrencileri bu aksaklıkların doğal mağdurlarından. Öte yandan Covid-19 salgını, tıpkı uzaktan eğitim pratiklerinin gelişmesine fırsat sağladığı gibi, tarım sektörünün yapısında köklü değişikliklere de vesile olacağa benziyor. TBMM gündemindeki yeni yasa çalışmasının en dikkat çekici yönlerinden biri ise eğitime dair. Ziraat yüksek mühendisliğinin ziraat fakültelerine geri getirilmesini öngören tasarıya dair detayları tarlasera yorumladı.
Silajlık mısır üretimini hem teknik hem de ekonomik boyutlarıyla inceleyen Mart ayı Dosyamızın yanı sıra bu ay tarlasera’da hıyar üretimini tehdit eden yeni viral hastalıklar, kavun ve karpuzda düşen üretime karşın lezzet ve kalitede yaşanan artışın nedenleri ve Türkiye’de bir süredir “alternatif ürün” tanımını en hakkıyla taşıyan tropikal meyvelerden olan pitayaya dair bilmediklerinizi de okuyacaksınız.
Okumak için mola verin!
Yenilikçi tasarımı ve görsel kalitesiyle yıllardır okurlarına çok özel bir dergi deneyimi yaşatan tarlasera’nın Mart sayısını dijital ortamda okumak için Dergilik uygulamasını telefonunuza indirip bu linke tıklayabilirsiniz. Derginizi elinize alıp okumayı tercih ediyorsanız o halde Satın Al sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. tarlasera’yı her ay masanızda görmek için ise tek yapmanız gereken abone olmak. Bunun için Abonelik sayfamızdan yalnızca birkaç dakika süren abonelik işlemlerini gerçekleştirmeniz yeterli.
tarlasera’yı her ay masanızda görmek için ise tek yapmanız gereken abone olmak. Bunun için Abonelik sayfamızdan yalnızca birkaç dakika süren abonelik işlemlerini gerçekleştirmeniz yeterli.
Keyifli okumalar dileriz!