Küresel iklim değişikliği artık doğanın ve tarımın bir parçası olan afetleri kabul edilebilir düzeylerin de dışına çıkarıyor. Antalya ve İzmir’de dünden bu yana yaşanan sağanak yağış ve neden olduğu su baskınları bu gerçekliği acı bir tecrübe ile bir kez daha hatırlatıyor.
Kurak geçen sonbahar ve kış aylarının sıkıntısını yaşayan tarım alanları bu kez de aniden bastıran aşırı yağışların şokunu yaşıyor. Haftasonuna şiddetli başlayan ülkenin pek çok bölgesinde sağanak yağmur etkili olurken, yaşanan su baskını ve sel afetleri yalnızca kırsal bölgeleri ve üretim yapılan arazileri değil kentsel alanları da vuruyor.
Olumsuz hava şartlarının etkili olduğu bölgelerin başında gelen İzmir’in Menderes ilçesinde ne yazık ki yağışlar ne yazık ki can kayıplarını da beraberinde getirdi. Sel sularına kapılan iki yurttaşın yaşamını yitirdiği belirtilen bölgede evleri ve tarım arazilerini etkileyen su baskınlarına karşı müdahale halen sürüyor.
Çilek seraları ve muz bahçeleri su altında
Sağanak yağışların doğal afete dönüştüğü bir diğer bölge ise Antalya. Dün sabah saatlerinden bu yana kent merkezi ve Kaş gibi ilçelerde su baskınları geniş çapta hasara yol açarken, tarımsal üretimin merkezlerinden Kumluca, Serik, Aksu, Manavgat ve Alanya gibi ilçelerde de pek çok tarım arazisi sular altında kaldı.
Yılın yağış rekoru kırıldığı belirtilen Antalya’da sel sularından zarar gördüğü bildirilen ilk noktalardan biri Serik’te çilek üretilen sera alanlarının yoğun olduğu Kadriye ve Çakallık mahalleleri oldu. Bölgedeki Beşgöz deresinin taşması sonucu yaşanan su baskınına iş makineleri ile müdahale edilirken henüz hasarın kesin boyutları henüz tespit edilmiş değil. Aynı şekilde, ilçeye bağlı Belek mahallesinde de muz başta olmak üzere pek çok meyve bahçesinde hasar yaşandığı görülüyor.
Aksu’dan Kumluca’ya örtü altı sebzecilik zarar gördü
Örtü altı sebze üretiminin yoğun olduğu Aksu ilçesinde de durum farklı değil. İki gündür şiddetli yağışın etkili olduğu bölgede üreticiler belediye ekiplerinin desteğiyle sel sularının doldurduğu seralarda kayıplarını en aza indirmek için çabalıyor. Bin 100 metrekarelik sera alanından su tahliye etmeye çalıştıklarını söyleyen üreticilerden Mustafa İnci, “Tedbir almış olsak da önüne geçemedik. Tahminen 30-40 bin TL zararımız var” diye konuşuyor.
Seracılığın kalbinin attığı Kumluca’da da yağışların etkisiyle su seviyesinin yükseldiği Gavur, Baysı ve Üleşik dereleriyle seralar arasında kanallarda suların geri tepmesi tarım alanlarında taşkın yaşandı. Aynı şekilde Kepez’e bağlı Göksu mahallesinde bulunan portakal ve nar paketleme fabrikasında da sel suları maddi kayıplara yol açtı.
Küresel iklim değişikliği afetleri de beklenir olmaktan çıkarıyor
Sağanak yağış ya da sel gibi afetler her ne kadar doğanın ve dolayısıyla tarımın yabancı olduğu vakalar değilse de, tüm bu süreçlerin giderek daha şiddetli afet boyutlarına ulaşması küresel iklim değişikliğinin etkisini gösteriyor. Tıpkı yaz aylarından bu yana yağış değerlerinin normalin altında seyretmesi gibi, beklenen yağışların bu denli şiddetli yaşanması gibi iklim koşullarındaki ani değişimlere acı birer örnek oluşturuyor.