Narenciye tarımında ülkeler arasındaki yaklaşım farkını masaya yatıran tarlasera, bu ay yine dopdolu içeriğiyle okurlarına farklı bir dergi deneyimi sunuyor.
Türkiye, Akdeniz havzasındaki ülkeler içerisinde en çok narenciye yetiştiren dördüncü ülke. İlk sırada ise İspanya bulunuyor. Coğrafi yapı olarak birbirine benzeyen bu iki ülkenin narenciyeye bakış da aynı oranda benzer mi? Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera Ekim sayısında mikrofonu her iki ülkeden narenciye paydaşlarına uzattı ve cevabı onlarla birlikte aradı.
Devlet desteklerinin düşürülmesi ve üretimde yaşanan dalgalanmalar uzun süredir pamuğu gündemde tutuyor. Ancak daha uzun zamana yayılan bir gerçek daha var ki, o da pamuk tarımında teknolojinin yarattığı gözle görülür dönüşüm. Özellikle Covid-19 salgınıyla birlikte iyice ayyuka çıkan işgücü sorunu bu dönüşümü daha da zorunlu hale getirdi. tarlasera bu ay Dosya konusu olarak modern pamuk tarımının en önemli araçlarından hasat makinelerini inceliyor.
Türkiye tarihinden bir kesit: Üretici bankaları
Üretici bankaları, Türkiye’de tarımın tarihine derinlemesine göz atıldığında oldukça kritik bir yer tutan, ancak çoğu zaman gözden kaçan bir detay. Bundan yaklaşık 100 yıl önce Milli İktisat Politikası ile birlikte yerli üretimin gelişmesinde önemli rol oynayan üretici bankalarının en iyi örneklerinden olan Manisa Bağcılar Bankası’nın öyküsü Ekim ayında tarlasera sayfalarında.
Tarım denizlere açılırken…
Tarımı topraktan denizlere taşıyan deniz yosunu yetiştiriciliği, bademde çeşit seçimi ve gübrelemeye dair püf noktaları, elmada karaleke hastalığını tarihe gömmeyi hedefleyen ıslah çalışmaları ve Türkiye’de 2012’den beri üreticilerin, son dönemde ise tüketicilerin tanışmaya başladığı aronya meyvesine dair bilmediklerinizi de tarlasera’nın Detay sayfalarında okuyacaksınız.
Kadınların sesi her zamankinden gür!
Bitkisel üretim yüzyıllar boyunca kadınların ve erkeklerin ortak emeği üzerinden yükseldi. Öte yandan kadın emeğini“görünmezliği”, tarımı bugünlere kadar hem sosyal yapılara hem de zihinlere erkek egemen bir uğraş olarak yerleştirdi. Ancak hem dünyada hem de Türkiye’de kadınların sesi, gücü ve başarıları tarımın semalarında gitgide daha çok duyuluyor.
Bu başarı hikayelerinden biri de Fatma Yıldırım Özgök’e ait. 1995 yılından beri sektörün içinde yer alan Özgök, kurduğu zirai ilaç bayisi ile hem önemli hizmetler vermeye devam ediyor hem de tarımsal zincirinin neresinde olursa olsun pek çok kadına örnek oluyor. 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’ne özel olarak bu ay Özgök ile yaptığımız söyleşiyi keyifle okuyacağınızı düşünüyoruz.
Okumak için mola verin!
Yenilikçi tasarımı ve görsel kalitesiyle yıllardır okurlarına çok özel bir dergi deneyimi yaşatan tarlasera’nın Ekim sayısını dijital ortamda okumak için Dergilik uygulamasını telefonunuza indirip bu linke tıklayabilirsiniz. Derginizi elinize alıp okumayı tercih ediyorsanız o halde Satın Al sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. tarlasera’yı her ay masanızda görmek için ise tek yapmanız gereken abone olmak. Bunun için Abonelik sayfamızdan yalnızca birkaç dakika süren abonelik işlemlerini gerçekleştirmeniz yeterli.
Keyifli okumalar dileriz!