Mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları Manisa’da zeytinlikleri vurdu. Suya ulaşımın kısıtlı olduğu bölgelerde buruşarak dökülmeye başlayan meyveler rekolteyi azaltacak.
Sonbaharın habercisi Eylül ayına girilse de ülke genelinde yaz sıcakları etkisini sürdürmeye devam ediyor. Covid-19 nedeniyle yaz mevsiminin tadına varamayan pek çokları bu havalardan şikayetçi olmasa da, özellikle son günlerde mevsim normallerinin üzerine çıkan sıcaklıklar tarımsal üreticileri zor duruma sokmaya başladı.
Öyle ki, zorlu iklim şartlarına dayanıklılığıyla bilinen ürünlerden zeytinde Eylül ile birlikte gelen “çöl sıcakları” özellikle Manisa bölgesinde verime olumsuz etki edecek gibi görünüyor. Bunun asıl nedeni, zorlu sıcakların hasada yalnızca 1,5 ay kala zeytin ağaçlarını vurması. En hassas döneminde olan meyvelerde görülen buruşmalar rekolteye dair umutları karartıyor.
Sulama imkanları kısıtlı
Bu durum Manisa’nın 130 bin dekar alanda zeytin üretimi yapılan Saruhanlı ilçesinde net olarak gözlemleniyor. Sıcaklara yenik düşerek meyvelerini dökmeye başlayan ağaçlar için belli bölgelerde sulama çalışmaları başlatılsa da, sulama imkanlarının kısıtlı olduğu alanlarda üreticilerin adeta eli kolu bağlanmış durumda.
Sofralık zeytinler yağlık olarak değerlendirilecek
Yaprakları kuruyan ve meyveleri buruşarak dökülen ağaçlardan sulama sonucu da tekrar aynı verimin alınabilmesinin zor olduğunu söyleyen Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, “İlk defa böylesi sıcakları yaşıyoruz. Bu durum çok büyük bir verim kaybına neden olacak. Bir ağaçtan iki kasa zeytin alacakken bir kasa zeytin alabileceğiz” diyor.
Aşırı sıcaklara bağlı kayıplar devam ettiği takdirde sofralık amaçla üretilen zeytinlerin yağlık olarak ayrılabileceğini belirten Okur, “Ekim ve Kasım aylarında yağmurlar olmazsa ürünler sofralıktan çok zeytinyağına gidecek” şeklinde konuşuyor.
Kuru tarımdan kurtulmak için yatırım yapılmalı
Üzüm üretiminde Türkiye’nin en önemli merkezlerinden olan Saruhanlı’da zeytin de ikinci derecede önemli bir gelir kaynağı. Ancak yaşanan bu kayıplar bölgedeki sulama sorununu açık şekilde ortaya koyuyor. 10 bin dekara yakın arazide kuru tarım yapılan bölgede yeraltı kaynaklarının çok kısıtlı olduğuna dikkat çeken Okur, “Çeşitli kurumlar vasıtasıyla sondaj çakılması ya da başka sistemlerle su getirilip zeytin ağaçlarının sulanmasını talep ediyoruz” diyor.