Son yıllarda tarım makineleri ailesinin en çok ilgi çeken üyesi fide dikim makineleri. Sebzecilikte işgücü ve zaman tasarrufunun adresi haline gelen bu makineler Türkiye’de de tarım arazilerini arşınlamaya başladı.
Türkiye’de sebze üretimi yapılan 840 bin hektar araziye yılda yaklaşık 16 milyon adet fide dikiliyor. Yılın farklı dönemlerinde yapılan dikim işlemlerinde üreticilerin büyük bir kısmı elle dikim yapıyor. Sebze dikili arazilerin ve üretimin boyutları düşünüldüğünde bu oldukça yoğun bir işgücü demek.
Ancak modern tarım teknolojileri pek çok süreçte olduğu gibi fide dikimine de radikal yenilikler getirdi. Bu yeniliklerin merkezinde ise fide dikim makineleri var. Sebzecilikte zamanın öneminin giderek artması nedeniyle büyük çaplı üreticilerin pek çoğu hızla fide dikim makinesine geçiş yapmaya başladı.
Hangi ürünlerde kullanılıyor?
Fide dikim makineleri manuel, yarı otomatik ve otomatik olmak üzere üç farklı çalışma prensibine sahip. Manuel dikim makinelerinde işgücü yine belli bir paya sahipken, otomatik modeller ise insan emeğine ihtiyaç duymadan amaca ulaşabiliyor. Bu makinelerin toprakla buluşturduğu fideler arasında tütün, domates, biber, marul, lahana, çeltik başta olmak üzere pek çok ürün sıralanıyor.
Bir saat içinde 7 bin fide
Fide dikim makinelerinin işgücü tasarrufu dışında üreticiye kazandırdığı en önemli avantaj dikimlerde oluşan hataları asgari düzeye indirmesi. Bu hatalar arasında yanlış dikim derinliği ya da dikim esnasında fidelerde oluşacak zararlar başta geliyor. “Sıra aralığı” gibi kritik parametrelerin tam olarak istenen ölçülere uygun olmasını sağlayan makineler, usta bir operatörün elinde saatte 7 bin adet dikim yapabilecek bir hıza ulaşarak da üreticinin elini daha da güçlendiriyor.
Dikim hassasiyeti yüksek ürünlerde makineli dikim sayesinde daha fazla ürün alındığını söyleyen Mono Makine Müdürü Tamer Yılmaz, “Türkiye’de özellikle birim alanda fazla ürünün olduğu domates, marul, lahana gibi ürünlerde ve karpuz gibi geniş alanlara dikilen ürünlerde dikim süresi makinelerle kısalıyor” diyor.
İlk maliyet yüksek, kullanım maliyeti düşük
İlk yatırım maliyetinin yüksekliğine karşın fide dikim makinelerinin kullanım giderleri ise oldukça düşük. Bu da bu teknolojinin hızla popülerleşmesinin bir diğer nedeni. Türkiye’de dikim makinelerine dair bilinirlik arttıkça pazarın da büyüyeceğini söyleyen Yılmaz, “Dünyada pazarın büyük kısmı viyollü fideleri diken makinelerde. Ancak malç üzeri dikim ve şerit dikme makineleri de yükseliyor. En yüksek kapasite şerit tipi makinelerde olsa da maliyetleri oldukça yüksek” diye konuşuyor.
Dikim makinesi desteği dönüşümü başlatabilir
Sebze ve tarla bitkilerinde ürün deseni ve yoğunluğu bu denli yüksek olan Türkiye’de fide dikim makineleri gibi bir yeniliğin göz ardı edilmesi mümkün değil. Ancak üretim maliyetlerindeki önlenemez artış üreticilerin yeni teknolojilere yatırım yapmasını geciktiriyor. Halihazırda yalnızca çeltik üreticilerine verilen dikim makinesi desteği gibi girişimlerin farklı ürün gruplarına da yayılması gibi cesur bir karar ise dönüşümün başlangıcı olabilir.