Antalya-Finike’nin kendine özgü Yazır üzümüyle bilinen Alacadağ mevkisinde kurulmak istenen mermer ocakları, ekoturizme açılmaya hazırlanan bölgeyi tehdit ediyor.
Kazdağları’nda binlerce ağacın kesilmesine neden olan altın madeni projesi bölgenin su kaynakları ve bitki örtüsünü riske atarken, benzeri bir gelişme bu kez de Antalya’dan yaşanıyor. Finike ilçesinde bulunan Alacadağ eteklerinde kurulmak istenen 14 adet mermer ocağı bölgedeki tarımsal üretimi tehdit ediyor.
Orman, sera ve bağ cenneti
Geçtiğimiz yıllarda da mermer ocağı projesine karşı yürütülen mücadele ile gündeme gelen Alacadağ’ın bitkisel çeşitliliği bölgeyi özel kılıyor. Yüzlerce yıllık çınar ve sedir ağaçlarının bulunduğu ve 200 dönümde seracılık yapılan bölgeyi dünyaya tanıtmak ve bölge ekonomisini geliştirmek amacıyla yörede 2 yıldır kırsal turizm çalışması yürütülüyor.
Bölgede yer alan 6 komşu köyün muhtarlarının öncülüğünde hazırlanan ekoturizm projesi, hem yöredeki tarımı hem de tarihsel dokuyu korumak ve geliştirme çalışmalarını kapsıyor. Bu renkli coğrafyanın sembolü ise, ismini dağın eteklerindeki mahallelerin birinden alan bölgeye özgü Yazır üzümü.
“ÇED gerekli değildir” izni verilmiş
Ancak Yazır ile birlikte Gökbük, Çamlıbel, Ernez, Arif ve Yeşilköy köylerinin oluşturduğu bu doku bozulma tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Yazır köyünün karşısında kurulması planlanan mermer ocağıyla ilgili Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden bilgi almak isteyen muhtarlar, bölgede 13 adet daha mermer ocağı kurulacağını öğrendi.
Toplam 14 mermer ocağı projesinin 13’üne “ÇED raporu gerekli değildir” yönünde izin verildiği yanıtını alan muhtarlar, avukatların desteğiyle hukuki mücadele başlattı. Alacadağ’da hali hazırda aktif olan bir adet mermer ocağının dahi sedir ağaçlarını kurutacak kadar zarara yol açtığını söyleyen muhtarlar bu durumun devamının gelmesini istemiyor.
Tarımın ve doğal yaşamın sonu olur
Projelerin iptali için yapılan başvuruda başta Yazır üzümü olmak üzere özgün ürünlerin yetiştiriciliğine zarar verileceği vurgulanırken, “Mermer ocakları peyzaj ve görüntü kirliliği oluşturarak kırsal turizmi bitirecek ve ekosistemde meydana gelecek tahribat doğal yaşamı yok edecektir” denildi.
Arif köyü muhtarı Zülfikar Tangut, mermer ocakları açıldığı takdirde bölgede tarımın biteceğini söylerken, Gökbük mahallesi muhtarı İskender Altınok ise, “Buradaki mermer işleme fabrikası zaten bıraktığı atık sularla nehrimizi kirletiyor. Daha fazlası buradaki tarımı ve doğal yaşamı tamamen öldürür” diye konuşuyor.