Meclise sunulan 11. Kalkınma Planı’nda tarımın yurtiçi gelirdeki payının yüzde 5,4’e düşeceği öngörülürken, öncelikli hedefler arasında ise sulama ve izlenilebilirlik var.
Türkiye’nin 46 yıl sonra ilk kez bir kalkınma planı olmadan geçirdiği 1 yılın ardından, 11. Kalkınma Planı TBMM’ye sunuldu. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen programın içeriğinde tarım “öncelikli sektörler” listesine giremezken, turizm ve savunma sanayisi ile birlikte “öncelikli gelişme alanları” arasında yer alıyor.
Yeni kalkınma planı için vurgulanan 5 temel eksen arasında ilk sırada “rekabetçi üretim ve verimlilik” bulunurken, “yaşanabilir şehirler ve sürdürülebilir çevre” başlığı altında ise kırsal alanlarda yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ve bölgeler arası ekonomik eşitsizliğin giderilmesine vurgu yapılıyor.
Tarımın gelirdeki payı daha da düşecek
2013 yılında yürürlüğe giren 10. Kalkınma Planı’nda tarımın Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içindeki payının yüzde 6,8’e gerilemesi beklenirken bugün itibariyle bu pay yüzde 5,8’e kadar düşmüş durumda. Tarım sektöründe tıpkı 2013’te olduğu gibi yüzde 3,1 oranında büyüme hedefleyen yeni planda ise 2009-2023 döneminde tarımın GSYH payının yüzde 5,4’e gerilemesi bekleniyor.
“Tarım sayımı”nın ayrıntıları bilinmiyor
11. Kalkınma Planı’nda tarıma dair politika ve hedefler başlığı altında dile getirilen ilk konunun izlenilebilirlik olması dikkat çekici. “Tohumdan sofraya uzanan tüm zincir tam olarak kayıt altına alınacak” denilen planda dijitalleşme ve yapay zeka gibi teknolojiler tüm kesimlerin kullanımına açılacağı belirtiliyor. Hedefler arasında yer alan “tarım sayımı”nın içeriği ise henüz belirsiz.
Sulamada hedef 2 milyon hektar
Planda “tarımsal arazilerin korunması” hedeflerinin ardından ise sulama alanlarının genişletilmesi geliyor. Buna göre planın hedefi 2023 yılına kadar 2 milyon hektar alanın sulamaya açılması. “Bu hedefin 750 bin hektar alanının sulamaya açılması için gerekli bütçe kaynağı tahsis edilecek” denilen planda, “Geriye kalan alana ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ilgili diğer bakanlıklar ile birlikte alternatif yeni iç ve dış finansman yöntemleri geliştirilecek” ifadesi yer alıyor.
Kenevir, çay ve fındık vurgusu
5 yıllık planda üreticilerin en yakıcı sorunu olan girdi maliyetlerindeki değişimler dikkate alınarak gerekli desteğin verileceği dile getiriliyor. Bitkisel üretim başlığı altında diğer dikkat çekici maddeler ise mevcut seraların modernize edilmesi, “elit tohum” üretilmesi, kenevir başta olma üzere lifli bitkilerin endüstriyel kullanımı, çay ve fındıkta ekim alanlarının yenilenmesi.