Türkiye’de tarım makineleri sektörünün dinamik şirketlerinden Anadolu Landini’nin Satış Direktörü Belma Altın, “Türkiye’de üretici firmaların artmasıyla traktör pazarının genişlemesi en çok üreticiye yarıyor” diyor.
Anadolu Grubu şirketlerinden Anadolu Motor ile İtalyan traktör üreticisi Argo Tractors 2017 yılında işbirliğine giderek Anadolu Landini’yi hayata geçirdi. Satın alma ve birleşme faaliyetlerinin en güncel örneklerinden biri olarak sektöre giriş Anadolu Landini’nin Satış Direktörü Belma Altın, Türkiye’de tarım makinesi üreticileri arasında kızışan rekabeti ve geleceğin trendlerini tarlasera’ya yorumladı.
Son yıllarda küresel anlamda baktığımızda, mekanizasyon sektöründe farklı satın alma ve birleşme faaliyetlerinin de yaşandığını görüyoruz. Sizce bu durum sektöre nasıl yansıyor?
Dünyaya baktığımızda ülkelerin tarımsal faaliyetlere devam etmesi ve bu konuda kendi kendine yetmesi artık bir gelişmişlik göstergesi haline geldi. Yerli tarımsal mekanizasyon üretiminin de bu konunun bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Anadolu Landini olarak bu anlayışın gereğiyle küresel ekonomiyle entegre olarak küresel çapta güçlü bir yatırımcı olan Argo Tractors ile Türkiye’de yatırım ortaklığı kurduk. Biz Anadolu Grubu olarak 2012 yılından beri markamızın distribütörlüğüne devam ediyorduk. Şimdi Argo Tractors’ın 134 yıllık tecrübesi ve bilgi birikimini de ülkeye getirmiş olduk. Bu tür birleşme faaliyetleri değerlendirilirken bunların piyasadaki rekabet üzerinde avantajları olduğunu görüyoruz. Tabii bu rekabetten de en çok üreticiler yararlanıyor diyebiliriz.
Türkiye’de özellikle traktör üreten firmaların sayısı ve rekabeti artıyor. Bu anlamda üretici bir firma olmakla ihracatçı bir firma olmak arasında sizce ne fark var?
Yerli üretimi korumak anlamında getirilen ek gümrük vergisi ile birlikte ithalatçı olmanın eski dönemdeki gibi bir avantajı kalmadı. Bu nedenle rekabete devam etmek isteyen firmalar üretime yöneldi. Türkiye’de üretim yapmak isteyen firmalarla beraber birçok satın almalar da yaşandı. 40’ın üzerinde markanın bulunduğu Türkiye traktör pazarında var olan rekabet de artmış oldu. Bu rekabet doğal olarak en çok üreticilere yarar sağlıyor. Pazar çeşitleniyor ve seçenekler çoğalıyor.
Geleceğin tarım makineleri ve bu alandaki trendler nasıl olacak?
Tarım endüstrisinin tüm dünyada önemini korumaya devam ederek geleceğin en stratejik endüstrilerden birisi olacağına inanıyoruz. Nitekim tüm dünyada devletlerin bu yönde verdiği destek ve teşviklerle tarım sektörüne olan ilgi giderek artıyor. Topraksız tarımdan insansız tarım araçlarına, üretim takibinde dijitalleşmeden, hasat ve ilaçlamada yeni tekniklere kadar yeni uygulamalar her geçen gün gelişerek ilerliyor. Bu anlamda göreceğimiz en büyük değişiklik “dijitalleşme” olacak diyebiliriz. Teknolojinin hızla değiştiği günümüz dünyasında, birbirine bağlı cihazların da önemi giderek artıyor. Artık makinelerin birbiriyle konuştuğu yeni bir döneme girdik.
Türkiye’de üreticilerin tarımsal mekanizasyondaki yenilikleri sizce ne ölçüde takip ediyor?
Tarımda teknolojik mekanizasyon beraberinde kaliteyi ve üretimi arttıran çok önemli bir faktör. Türkiye büyük bir tarım üreticisi olmaya devam edecek ama üretim metotları her geçen gün dünyada değiştiği gibi Türkiye’de de zaman içinde değişecek. Ülkede bulunan büyük üreticiler bu konuya gereken önemi her geçen gün daha fazla veriyor ve gelişmeleri yakından takip edip uygulamaya alıyor.